Hüseyin Kocabıyık

Siyasette yumruk hikayeleri

BDP'li Ahmet Türk'e Samsun'da bir çaycı çırağının attığı yumruk Türkiye'nin üzerine bir anda uğursuz bir karabulut gibi çöküverdi. Allah'tan hem saldırıya uğrayan Ahmet Türk'ün sağduyulu tavrı hem de devlet adamlarımızın olayın üzerine giden tutumları kısa zamanda o ürkütücü gerginlik bulutunu dağıttı. Tabi iyi de oldu. Türkiye etnik ayrışma görüntülerinden kurtuldu. Herhalde hiç kimse bir salak oğlanın vurduğu yumruğun bu derece yaygın bir karamsarlığı ve çok boyutlu bir negatif algıyı tetikleyeceğini düşünememişti. Oysa bizim ülkemizde devlet adamlarına hem de başbakanlarımıza düpedüz yumruk atılmış ve onların da burun kemikleri iğde dalı gibi kırılmıştı geçmişte. Bu durumda dahi Türkiye'de Ahmet Türk olayında yaşanan infial yaşanmadı. Bu neden böyle sorusu başlı başına bir analiz konusudur. Belki başka bir zaman bu analizi yaparız, ancak bugün, Türk siyasetinde daha önceleri yaşanan yumruk olaylarını neşeli ve bilinmeyen yanlarıyla bir hatırlayalım istedim.
Demirel'e yumruk ve Erbakan'ın hayreti
RefahYol'un kuruluş zamanlarıydı. Erbakan Hoca ile Tansu Çiller'in isteği üzerine kurulacak hükümet üzerine bir müzakere yürütmekteydim. Bir ara Hoca'yla tatlı bir sohbete daldık. Ben kendisine "Hocam Demirel'le aranızdaki rekabetin nedeni nedir?" diye sordum. Hoca o kendine has edebli gülümsemesiyle birlikte, "bir nevi kıskançlık" dedi, "talebeyken matematiği zayıftı, ben çalıştırırdım" diye de ilave etti. Sonra devam etti anlatmaya: "Demirel İTÜ'de talebeyken bizim yanımıza gelirdi ve mescitte bizimle namaz kılardı. Sonra üniversite bitince Demirel'i kaybettik. Aynı hükümette 1975'de koalisyon ortaklığı yaparken birisi bunun burnunu kırdı. Biz Başbakanlık'taki odasına getirdik ve burnunun kanamasını durdurmak için dolaplardan pamuk ararken 'aboooooovvv ne görelim' dolapta viski şişeleri dolu. Süleyman elden gitmişte bizim haberimiz yokmuş." Evet, Erbakan Hoca yıllar sonra aynen bu nida ile hayretini belli etti, Demirel'in dolabındaki viski şişelerine. Peki o gün Başbakan Demirel'in burnunu kim kırmıştı? Bu kişi üzerine sahte yüzbaşı üniforması giyen Vural Önsel adlı biriydi. 13 Mayıs 1975 günü Başbakanlık binası önündeki merdivenlerde Demirel'e yumruğu yapıştırdı. Annesinin ifadesine göre saldırgan akli dengesi yerinde olmayan biriydi.
Mesut Yılmaz'ın şansını açan yumruk
Yine RefahYol Hükümeti'nin gürültülü dönemiydi. 3 Kasım 1996'da Susurluk kazası olmuş, kıyamet kopmuştu. Hükümet, Susurluk işini ağırdan alınca muhalefet lideri Mesut Yılmaz, Susurluk'tan bir iktidar postu çıkartmak üzere harekete geçti. Hükümeti çok ağır biçimde suçluyor her gün bir iddiada bulunuyordu. Bu arada devletin bazı kurumları da bu suçlamalardan nasibini alıyordu. Tam bugünlerde, yani kasım ayının ortalarında Mesut Yılmaz bir Avrupa seyahati dönüşü Macaristan'a uğruyor. Rivayet muhtelif, bu konaklamanın sebebinin Mesut Yılmaz'ın poker tutkusu olduğu dahi söylendi ancak bunlar doğrulanmadı. Yılmaz kaldığı Hilton Oteli'nin lobisinde Veysel Özerdem ve Ziya Korkut adlı kişiler tarafından yumruklu saldırıya uğradı. Yılmaz'ın burun kemiği kırıldı.
Yılmaz'a, bu saldırıyı "Macar İsmail" adıyla tanınan İsmail Koçkaya'nın planladığı belirlendi. Yılmaz'a yumruk atan Veysel Özerdem yakalanarak Türkiye'ye iade edildi. Yılmaz, Özerdem'den şikayetçi olmadı. Özerdem, "Yılmaz'ı Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı aleyhinde konuştuğu için yumrukladığını" öne sürdü. Öne sürdü ama işin aslı böyle değildi.
Peki nasıldı? Okuyucularımız bir beş yıl daha bekleyecekler Mesut Yılmaz'ın burnunu kırdıranın kim olduğunu öğrenmek için. Ama şu kadarını söyleyeyim ki bu yumruk Mesut Yılmaz'ı hiç de hak etmediği bir makama getirdi. Bir süre sonra, başbakan iken burnuna yumruk yiyen Demirel tarafından hükümeti kurmakla görevlendirildi ve başbakan oldu.
Bu da tarihin gerip bir cilvesi işte.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.