Baykal olayına nasıl bakmalıyız?
Deniz Baykal görevi Anayasa'da tanımlanmış, kamu görevi yapan bir anamuhalefet lideridir. Yaptığı her eylem toplumu ilgilendirir. Ayrıca, burada söz konusu olan bir siyasetçinin yaptığı kaçamağın adice teşhir edilmesi değildir; bu önemlidir ayrıca tartışılmalıdır ama burada önemli olan bu kaçamağı çok özel bir durumu olan evli bir kadınla yapmış olmasıdır.
O nedenle buradan mağduriyet edebiyatı üretmeye kalkan herkes batar. Sonuçta ben bu gelişmenin, "uçkur" kısmında yoğum. Ancak bu olay, Baykal siyasetten kopsa da kopmasa da, önümüzdeki günlerde solun kaderinden tutun da iktidar muhalefet ilişkilerine kadar bir dizi yapıyı etkileyecektir. Türk siyasetinde çok ciddi bir kadostrasyon ve buna bağlı yeni bir parselasyon dönemi yaşanabilir. O nedenle böyle bir yeni dönemi tetikleyici öneme sahip gördüğüm Baykal olayının önünü arkasını anlamak benim ilgimi çekiyor. Şu sorunun cevabını arıyorum: Baykal'a karşı bu hamle kimler tarafından ve neden yapılmış olabilir?
***
Bu soruya komplocu bir ruh haline bürünmeden cevap bulmaya çalışıyorum. Kendimize ilk soruyu soralım? Baykal'ın imhası en çok kimin işine yarar? Kimin işine yarar bilmiyorum gerçekten ama kimin işine yaramayacağını gayet iyi biliyorum: Tayyip Erdoğan'ın, yani hükümetin işine hiç yaramaz bu gelişme ve muhtemel sonuçları. Sebebi basit, Baykalsız bir CHP her bir biçimde daha çok oy alacak bir yapı demektir. O nedenle Baykal'ın başına gelen bu tatsız olaydan en fazla Başbakan Erdoğan'ın üzüntü duyduğuna veya duyması gerektiğine inanıyorum ben. Uzatmadan aklımdakini söyleyeyim: Ak Parti Hükümeti'ni yıkmak isteyen kim ya da kimlerse, Deniz Baykal'ı da siyaseten imha edenler onlardır. Açayım biraz: Tayyip Erdoğan'ı yıkmak için darbelerin her türü denenmedi mi? Denendi; suikast, askeri darbe, hukuk darbeleri, kapatma çabası vs. türünden her yol ama her yol denendi.
Bunların hiçbirinden sonuç alınamadı. Ama diğer yandan da Ergenekon davasının kaderi için, Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karar için ve referandumun önünü kesmek için acilen Türkiye'nin bir erken seçime götürülmesi ve dolayısıyla Tayyip Erdoğan'ın önü siyasetle ve tabii artık meşru yollardan kesilmesi gerekiyor. Şu anda Ak Parti karşısında yığınak yapılacak parti CHP olduğuna göre, buranın güçlendirilmesinin önündeki engellerin kaldırılması şart. Bu çok "olabilir" bir proje ancak bir tek engeli var bu projenin. Deniz Baykal ismi ve Deniz Baykal karizması bu projeyi baştan sakatlıyor. Kısaca Tayyip Erdoğan'ın siyaset yoluyla tasfiye edilmesi için bütün siyasi kümelerin CHP'de yığınak yapması isteniyor; bunun olmazsa olmaz şartı ise, Deniz Baykal'ın CHP'den uzaklaştırılması. Yapılan budur ve bu, sözde ulusalcı cephenin "iç darbe"sidir.
Yarın bu senaryoyu biraz daha netleştireceğim.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.