Hüseyin Kocabıyık

Zihinler niçin bulanık?

Zihinler çok karışık Türkiye'de. Ferasetine en çok güvendiğimiz insanlar bile, "nereye gidiyoruz böyle?" diye sorma gereği duyuyor. Bu iyi niyetli endişeler yanında bu ülkenin kadrolu münafıkları da bir askeri disiplin içerisinde harekete geçmiş durumdalar. Önce "irtica geliyor" dediler. Gelen şeyin irtica değil, tam tersi çağdaşlık ve demokrasi olduğu anlaşılınca başka bir şey buldular; "mahalle baskısı" kavramını geliştirdiler. Bu hamle de tutmadı; çünkü Türkiye giderek daha çoğulcu bir toplumsal yapıya doğru ilerlemekteydi.
Ardından aynı münafık çevre "Malezya mı oluyoruz?" sorusu üzerinden hükümet yıkma girişimlerine "sosyal inanç" oluşturmaya çalıştılar. Ve nihayet "sivil dikta" söylemine sarıldılar çaresizlik içerisinde. Bunların hiçbiri tutmadı. Toplum kendisine dikte ettirilen deli saçması kışkırtmalara dönüp bakmadı bile. Şimdi yeni bir laf çıkardılar ortaya: "Eksen kayması." "Türkiye'nin ekseni kayıyor" diyorlar. Nereye kayıyormuş? Batı'dan Doğu'ya...
***
Yaşadığımız olayların tamamına basit ama güçlü bir mantıkla bakmakta yarar var. Aslında yazımın ilk paragrafında biraz da ağır biçimde eleştirdiğim kesimleri bile anlayışla karşılamak için nedenler var ortada. Burada bir soysa-psiko yaklaşım sergilemek mümkün belki. Kolay değil, 80 yıldır bu ülkenin aydınları korkuyla yetiştirildi. Kafalarında hep düveli muazzama korkusuyla büyüdüler. Bir gün gelip Selanik'i, Üsküp'ü elimizden aldıkları gibi İstanbul'u ve İzmir'i de alacaklar korkusunu hep duydular. Sonra aynı korku soğuk savaşın süper gücü Amerika korkusuna evirildi.
"ABD ile iyi geçinmez, onun dediklerini yapmazsan bitersin" inancı zihinlerde yer etti. İsrail için bile hissedildi bu korku. Bu ülkenin anlı şanlı generalleri İsrail'e yalakalık yapmak için kendi hükümetlerini devirmeye kalktılar. Bağımsız bir ülkenin teslim alınmış kafalara sahip sömürge aydınlarıyla dolu halidir bu tablo. Oysa bu ülke zaman içinde mucizeler yarattı. Kurucusunun işaret ettiği tüm hedefleri neredeyse yakaladı. Bu insanlar kendi ülkelerine, kendi değerlerine hiç saygı duymadıkları için "büyük Türkiye"yi hiç göremediler.
Bugün bütün dünya Türkiye'ye hayranlık duyuyor. Son bir haftada dünya basınında en az on makale yayınlandı Türkiye hakkında. Ama bizim sömürge kafalı aydın ve yazarlarımız korkunç bir dönüştürücülükle tüm iyi gelişmeleri bir "felakete gidiyoruz" duygusuna tercüme ediyorlar.
***
Basit ve güçlü bir mantıkla düşünelim dedik. Türkiye 1 trilyon dolarlık ticaret hacmine doğru giden bir ülke. Hinterlandının ve mental coğrafyasının avantajları her alanda önünü açıyor.
Şu son gelişmeler bile AB'yi nasıl hareketlendirdi herkes bir baksın. ABD'de kongre üyeleri Türkiye karşıtı bildiri yayınlamışlar. Canları cehenneme! Bize hiçbir şey yapamazlar. Ama Türkiye Afganistan'daki o Kabil birliğini bir çeksin bakalım, Amerikalılar otursun bu durumda başlarına geleceği bir düşünsünler.
Türkiye Cumhuriyeti güçlü ve ciddi bir devlettir. Bu devlet barış devleti olmaya ve gücünü bu yönde kullanmaya kararlıdır. Bu ülkenin kimseye de ihtiyacı filan yoktur. Eski günlerin geride kaldığını herkesin anlaması gerekiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.