Bu günler geçer, Türkiye kalır
Televizyona çıkan ve isimlerinin önünde kocaman kocaman sıfatlar bulunan insanlar günlerdir Türkiye'nin kutuplaştığını, hatta ortadan ikiye bölündüğünü söyleyip duruyorlar. Ben hayret ediyorum bu insanlara. Mensubu oldukları toplumu belli ki hiç tanımıyorlar. Aslında söz ettikleri durum Türk toplumunun belki de sağlık belirtisi. Bu ülke özgür bir ülke. Özgürlük talebi o denli güçlü ki, bir muhazafakar parti eliyle yeni özgürlük alanları açmaya çalışıyor. İnsanlar serbestçe fikirlerini söylüyorlar. Kendi kanaatlerini bazen nezaket sınırlarını bile aşarak dile getirebiliyorlar. Ve bu kanaatlerini özgürce, hilesiz, kansız ve kavgasız sandığa taşıyabiliyorlar. Buradan çıkan sonuca beğense de beğenmese de saygı duyuyorlar. İşte bu büyük bir nimettir ve Cumhuriyet bunu başarmıştır.
***
Aslında siyasete ve toplumsal hayatımıza dair konu başlıklarını biraz sert tartıştığımız doğru. Biz heyecanlı bir milletiz. Siyasi meseleler etrafında kolayca yığın haline geliyoruz ve bu da kutuplaşma olarak yansıyor. Oysa insanlarımızın kutuplaştığı filan yok, fakat onları aşırı derecede zorlayan, kışkırtan, polarize eden bir siyaset sınıfımızın olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Dolayısıyla, aslında bazılarının "kutuplaşma, bölünme" dediği şey bizim siyasi elitlerimizin politika yapma tarzından kaynaklanan bir algıdır.
***
İşte dün yine dürüst bir demokrasi olayı yaşadık milletçe. Özgürce sandığa gidip oy kullanmak bir nimettir demiştim. Gerçekten öyle. Dünyanın birçok ülkesinde hala temel sorun dürüst seçimlerin yapılamıyor olmasıdır. Bizim bu işi düzgün yapabilmemiz Türk halkının Cumhuriyet ve demokrasi bilincinin ne denli güçlü olduğunu gösteriyor. Bana göre bir sandığın etrafında bir araya gelip irademizi özgürce yansıtmamız büyük bir milli birlik olayıdır. Zaten son günlerde Basketbol Milli Takımımız etrafında oluşan duygu birliği ve kenetlenme bu halkın birbirine kopmaz bağlarla ve ortak değerlerle bağlı olduğunu göstermiyor mu?
O zaman dünü geride bırakalım ve 73 milyon Türkiye'nin birliğine ve kardeşliğine sarılalım.
Türkiye dünden daha özgür ve dünden daha güvenli bir ülke olacaktır.
***
Aslında siyasete ve toplumsal hayatımıza dair konu başlıklarını biraz sert tartıştığımız doğru. Biz heyecanlı bir milletiz. Siyasi meseleler etrafında kolayca yığın haline geliyoruz ve bu da kutuplaşma olarak yansıyor. Oysa insanlarımızın kutuplaştığı filan yok, fakat onları aşırı derecede zorlayan, kışkırtan, polarize eden bir siyaset sınıfımızın olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Dolayısıyla, aslında bazılarının "kutuplaşma, bölünme" dediği şey bizim siyasi elitlerimizin politika yapma tarzından kaynaklanan bir algıdır.
***
İşte dün yine dürüst bir demokrasi olayı yaşadık milletçe. Özgürce sandığa gidip oy kullanmak bir nimettir demiştim. Gerçekten öyle. Dünyanın birçok ülkesinde hala temel sorun dürüst seçimlerin yapılamıyor olmasıdır. Bizim bu işi düzgün yapabilmemiz Türk halkının Cumhuriyet ve demokrasi bilincinin ne denli güçlü olduğunu gösteriyor. Bana göre bir sandığın etrafında bir araya gelip irademizi özgürce yansıtmamız büyük bir milli birlik olayıdır. Zaten son günlerde Basketbol Milli Takımımız etrafında oluşan duygu birliği ve kenetlenme bu halkın birbirine kopmaz bağlarla ve ortak değerlerle bağlı olduğunu göstermiyor mu?
O zaman dünü geride bırakalım ve 73 milyon Türkiye'nin birliğine ve kardeşliğine sarılalım.
Türkiye dünden daha özgür ve dünden daha güvenli bir ülke olacaktır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.