Bir siyasi markanın sonu
***
Evet, bugün bir Allah'ın kulu DP'nin oyunun yüzde bir olduğunu dahi söyleyemiyor. Süleyman Soylu 2007'de dibe vurmuş olan DP'ye son seçimlerde 1.5 milyon oy kazandırmıştı. O başarılı genç adamı dün DP'den attılar. Ben bu satırları yazarken aklıma Cindoruk'un genel başkan olduğu kongreden hemen önce, Demirel'in evinde yaşanan bir sahne geliyor.
Çağrısı üzerine evine giden Ispartalı delegelere Cindoruk'u desteklemelerini söyler ve şöyle seslenir Demirel: "Siz benden imam istiyordunuz, alın size imam işte."
Bu sözü duyan ve Cindoruk'u hiç hazetmeyen bir Ispartalı delege lafı yapıştırır Demirel'e: "Baba, biz senden namaz-abdest imamı istedik, sen bize cenaze imamı veriyorsun." Görünen o ki, Ispartalı delege haklı çıkmış durumda. Bugün DP'nin cenazesi ortada, salası veriliyor.
***
Nasıl bu hale geldi bu koca DP? Bu siyasi markaya gönül verenler bu soruyu son günlerde kendilerine çok fazla sormaya başladı. Aslında bu sorunun çok basit bir cevabı var. DP gibi bir partinin açık açık demokrasiye sırtını dönmesi seçmen tarafından affedilmedi. Bir değil, iki değil, defalarca aynı hataları tekrarladı DP yönetimi. 2007'de 367'nin arkasına takılıp Meclis'e girmedi. Partiyi yeniden Menderes çizgisine oturtan ve ayağa kaldıran Süleyman Soylu'nun yerine, CHP seçmeni olduğunu söylemekten çekinmeyen Cindoruk'u genel başkan yaptı DP'li delegeler.
Daha işe başlarken Ergenekoncuları savunarak geldi Cindoruk. Partinin ikinci adamı Salih Uzun daha geçen hafta dayanamadı, "Yeter artık, Ergenekonu savunduğunuz" diyerek, patladı. Şimdi bir kısım DP yöneticisi cezaevinde yatan Mehmet Haberal'ı genel başkan yapmanın peşinde. Bir kısım kifayetsiz muhteris ise, Tansu Çiller'e ümit bağlamış durumda. Oysa Tansu Hanım ciddi bir insandır, bu saatten sonra cenaze levazımatçısı olacak değil herhalde.
Bunları yazmaktan hiç hoşlanmıyorum ama gözümüzün önündeki tablo bu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.