Tavuğuna "kışt" denenler konuşmalıdır!
***
Türkiye sadece maddi ve görünen unsurlarıyla modern bir ülke olmak zorunda değildir. Modern toplum aynı zamanda korkusuz insanların yaşadığı yerdir. Ancak, bir toplumda korku varsa, korkularını bertaraf etmesi için önce o korkunun ne olduğunu, kaynaklarını korkusuzca dile getirmesi gerekiyor. Soruyoruz: neden korkuyorsun? Cevap: hayat tarzımın değişmesinden. Tekrar soruyoruz: peki şimdiye kadar hayat tarzına hangi müdahaleler oldu? Bu soruya verilebilen herhangi bir cevap yok. Suskunluk hali devam ediyor. Ama bu arada toplumun bir kesimine adeta "korkun" dayatması yapan aydın ve siyasetçi sınıfı sürekli olarak şunu tekrarlıyor: "konuşan Silivri'ye gidiyor". Veya "korku toplumu olduk". İşin ilginç tarafı bu ülkede korktuğunu söyleyenler korktukları kişilere sabah akşam küfür, aşağılama, iftira cinsinden her türlü şeyi yapıyor. Konuştuğu için Silivri'ye giden bir kişi hatırlamıyorum ben. Silivri'de yatanların ise camiden tutulup götürülmediğini bu ülkede herkes biliyor artık.
***
Sabah Gazetesi yazarı Emre Aköz, bu "korkuyoruz" fetbazlığını en iyi analiz eden yazar. Biraz da hayat tarzı itibarıyla "korkuyoruz" kesimine ünsiyetinden olacak, şişenin tıpasını çıkaracak doğru soruları soruveriyor. O da Başbakan Erdoğan gibi "korktuğun şey ne kardeşim, ne yapılsın ki sen bir daha korkma?" diyor. Emre Aköz de sorusuna cevap alamamış olacak ki, oturup bu korkuların aslında nereden kaynaklandığını adeta teşhir ediyor. Bulgusu kesinlikle sosyoloji ilmine uygun. Bu ülkede sıradan, gariban insanlar artık adam gibi yaşamaya başladı. Kendisini şehirli zanneden burjuvamsılar aralarına katılan ve kendilerine benzemeye çalışan, ama bunun yanında şehre geleneksel değerlerini de taşıyan insanlara tahammül edemiyorlar. "Korkuyoruz" hikayesinin kaynağı kısaca bu Emre Aköz'e göre.
Korkuyoruz diyenler aslında Türkiye'nin sağlıklı bir biçimde laiklikleşmesinin önünü kesiyorlar ve farkında değiller.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.