Hüseyin Kocabıyık

Askerin Kılıçdaroğlu'na yaptığı kötülük

Ne ilginç bir ülkeyiz biz böyle. Bir günde bütün analizlerimiz, bütün tasavvurlarımız, bütün beklentilerimiz değişiveriyor. Daha iki gün önce "CHP'nin devlet iktidarı bitti; bütün kalelerini, bütün ittifaklarını kaybetti, asker kışlasına döndü, artık CHP'nin önünde halk iktidarı kurmanın, bunun için halkı ikna etmenin dışında bir seçenek yok" diye yazmıştık.
Askerin ve yargının kendi sınırlarına çekilmesi CHP açısından çok önemliydi. Çünkü, o güçlerin bir devlet iktidarı olarak siyasi alanda kapladıkları yer CHP'yi sivil siyasette ihtiyaç duyduğu geniş alandan mahrum bırakıyordu. Son birkaç gündür yaşanan bazı olaylar bu beklentimizi boşa çıkardı sanki. CHP'yi yine o yarım asırlık kısır döngünün içine çektiler.
***
CHP'nin siyaset alanındaki yerini daraltan maalesef bu kez de asker oldu. Askerin Cumhuriyet resepsiyonunu boykot edip, "Ben siyaset yapmaya devam edeceğim" mesajı vermesi, bunun yanında CHP yönetiminin de resepsiyon tartışması yaratıp sonra da Çankaya'ya gitmemeleri, asker ve CHP'yi aynı dalga boyuna taşıdı. ORDU+CHP formülasyonu, gerçekte böyle bir şey olmasa bile, halkın zihninde yeniden canlandı. Askerler Kemal Kılıçdaroğlu'na çok kötü bir gol attılar. Ben bunu askerlerin bilerek, isteyerek yaptıklarını zannetmiyorum. Sorun şurda: Askerler savaş meydanlarında bildikleri kurmay taktikleriyle harikalar yaratabilirler. Ancak, siyaset gibi çok değişkenli bir alana girdikleri vakit her bir askeri karar alıcı ortalamanın altında bir zeka sergiliyor. Bu sadece bizim askerimize özgü bir şey değil, dünyanın bütün orduları politikacıların alanına girdikleri vakit çuvallıyorlar. İsmet Paşa o nedenle merhum Türkeş'e, "Bu askerin içinden politikacı olarak bir sen bir de ben çıktım" demiştir.
***
İlginç bir ülke olduğumuzu söyleyerek yazıma başladım. Öyle değil mi? Bir yandan dünyanın yıldızı bir ülke haline geliyoruz, bütün uluslararası gözlemciler Türkiye'den söz ediyor, refahımız artıyor, büyük ve güçlü bir ülkeye dönüşüyoruz; bir yandan da kışlasına çekiliyor sandığımız asker bir hortlak gibi yüzünü siyaset alanında yeniden gösteriyor. Kendince bir çıkış arayan CHP ve Kılıçdaroğlu'nu perişan ediyor. Ardından güzel ve güneşli bir sonbahar günü İstanbul'un göbeğinde, Taksim'de bir bomba patlıyor. O kısır döngü yeniden başlıyor sanki: Terör başlayacak, şehitler yine yağmur gibi yağacak, askerler yine hayatımızın her alanına kurtarıcı gibi girecek, CHP'nin önü tıkanacak, kalkınma, büyüme yine ikinci plana düşecek; ve düşmanlar halimize kıs kıs gülecekler; biz yine yarı demokrasi künyesini boynumuzda taşımaya devam edeceğiz.
İnsan bazen kahrediyor koskoca Türkiye ile bu kadar kolayca oynanmasına!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.