Başbakan'ın talihi
Başbakan Erdoğan ile kendisine destek veren kitleler arasındaki ilişki Menderes'le halk arasındaki ilişkiye benzeyen bir ilişkidir; ancak başka hiçbir politikacı onun düzeyinde bir kitle iletişimi gerçekleştiremedi. Kitlelerle Tayip Erdoğan arasındaki ilişki önceleri bir mağduriyet ilişkisiydi. Sonra bu ilişki rasyonel bir ilişkiye dönüştü. Çünkü, Başbakan Erdoğan ülkeyi iyi yöneten bir Başbakan olarak algılandı. Bugün ise, bu ilişki hem rasyonel hem de duygusal bir ilişki olarak siyasete hayat veriyor.
Tekrar başa dönersek, en son Wikileaks belgelerine bakalım: Bu belgelerin bir tasnife tabii tutulduğu ve özellikle Başbakan Erdoğan'ın dürüstlük imajını hasara uğratmayı amaçladığı kuşkusu var. Şahsen bende de bu kuşku uyanmaya başladı. Açıklanan belgelere göre Başbakan'ın İsviçre bankalarında 8 ayrı hesabı var. Böyle bir iddia var ama altı bomboş bir iddia. Nitekim bu iddiaya dünyada hiç kimse inanmadı. Başbakan'ın sert açıklamaları bu meseleyi kullanmayı niyetlenen CHP'yi de geriletti. Başbakan bu iddiaların sahiplerinin üzerine gidiyor. Şimdi ne oluyor? Başbakan hakkındaki bir iddianın temelsiz olduğu ortaya çıktığı için iddia sahiplerinin amaçladığının tam aksine bir sonuç çıkıyor ortaya. Bu iddialar Başbakan'a yarıyor. Onun dürüstlük imajını pekiştiriyor. Bu saatten sonra Başbakan Erdoğan'la ilgili her iddia kuşkuyla karşılaşacaktır.
Bahçeli'nin devlet adamlığı
Wikileaks olayı iki lider arasındaki devlet adamlığı farkını ortaya çıkardı. Bunlardan birisi CHP lideri Kılıçdaroğlu. Belge sızıntısı olayı patlak verir vermez içindeki o fırsatçı, kurnaz gen hemen harekete geçti. Neredeyse Başbakan'ı hakkındaki iddiaların aksini ispatlamaya çağırdı Kılıçdaroğlu. Başbakan'ın sert ve bu meseleyi kullanmaya kalkanları açığa düşüren konuşmasından sonra geri adım atan Kılıçdaroğlu, bir devlet adamlığı profili sergileme fırsatını da kaçırmış oldu.
Oysa MHP liderinin bu gelişmelere yaklaşımı çok farklıydı. İki şey söyledi Devlet Bahçeli: Birincisi, "Biz Ak Parti'yi yabancıların belgelerinden öğrenecek değiliz" dedi. İkincisi, "Bu belgeleri iç politikada kullanmayacağız" açıklamasını yaptı. Sergilediği tam bir devlet adamı davranışıydı. Bu davranış hem halk nezdinde hem de siyasi çevrelerde büyük taktir topladı. Devlet Bahçeli düşünerek mi yaptı bilmiyorum ama bu tutumuyla aynı zamanda MHP'nin güç kaybettiği Orta Anadolu'ya da sıcak bir mesaj göndermiş oldu. Bu tutum yeni bir toparlanma stratejisinin bir parçası da olabilir. Öyle bile olsa Devlet Bahçeli'nin olay karşısında sergilediği tutum doğrudur ve Bahçeli'nin saygın profiline değer katmıştır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.