Hüseyin Kocabıyık

Ahmet Cevat: Bir milletin ruhu

Bugün bir büyük Türk'ü anlatacağım size...
Hayatı baştanbaşa destan olan, Azerbaycan'ın büyük istiklal şairini...
Kendisi ve ailesi komünizmle mücadelede şehit olmuş, bağımsızlığın şehitlik zirvesini...
"Milletleri milletim gibi sevdim" diyen hümanist bir simayı anlatacağım!
Türk'ün bayrağını kalbinin üzerine koyup Turan uğrunda kavgaların içine atılan bir yalnız askeri anlatacağım!
Her aldığı nefesle "Can can, Azerbaycan" diye çırpınan alevli vatanseveri...
"O aç kalan o insanlar senindir! Vatandaş, şerik ol onun derdine" diyen pırıltılı vatandaşı...
Dünya dillerini dilinde dillendiren büyük tercümanı...
"Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez!" dizesiyle ezele ve ebede ses bayrağını dikmiş büyük devlet adamını...
"Men çiğnenen bir ülkenin 'Hakk' bağıran sesiyem!" diyen ve tüm vatanların evlatlarına eşsiz bir örnek olan yiğit bir vatan evladını...
Ve Rus mermileri gövdesini harap edene kadar vatanı için yaşayan bir büyük Türk'ü anlatacağım!
Yukarıdaki satırları Ahmet Cevat'ın yaşayan emanetçisi, vefakar insan Nejat Güliev'in kaleme aldığı bir broşürden esinlenerek yazdım. Ahmet Cevat öyle büyük bir simadır ki, onu bir gazete makalesine sığdırmak imkansızdır. Zaten belki de çağrışımları, mesajları, okurken insanın yüreğinde ateşler yakan fikirleri bu kadar güçlü olduğu için onu hem kendi memleketinde hem de tüm Türklük aleminde el birliği ile unutturmak istiyorlar. Çünkü Ahmet Cevat'ı mezarına hapsedip orada tutmazsanız, ülkenizi bir soytarı demokrasiyle yönetemezsiniz.
Ülkenizin kaynaklarını har vurup harman savuramazsınız!
Eğer Ahmet Cevat'ı mezarında hapis tutmazsanız, Amerikalılara kardeşlerinizi kötüleyemezsiniz!
Ve Ahmet Cevat mezarında hapis yatırılmasa böyle bir sahte azatlığa mahkum olmaz millet!
Ben, Ahmet Cevat'ın yattığı yerde yediği Rus kurşunlarından çok, kendi milletinin kendisine reva gördüğü bu hapislikten dolayı muzdarip olduğunu düşünüyorum.

AHMET CEVAT KİM?

Ahmet Cevat bir biyografi düzeniyle anlatılacak insan değil. Ama o müthiş insanı unutturmak için o kadar çaba sarf edilmiştir ki, yeni nesillere belki de onu en baştan ABC'si ile yeniden tanıtmak ve onu zamanın idraki ile yeniden anlamlandırmak gerekiyor. Onun için biraz Ahmet Cevat'ın hayat hikayesinden bölümler aktaralım.
Ahmet Cevat, 5 Mayıs 1892'de Azerbaycan'ın Şamkir bölgesinde dünyaya gelmiştir. Çocukluk ve gençlik dönemlerinde mükemmel bir eğitim almıştır. Arap, Fars dillerini ve ayrıca Batı dillerini derinlemesine kullanacak biçimde öğrenmiştir. Rus dili konusunda Azerbaycan'ın ilk profesörüdür. 1918 yılında tarihte ilk kurulan Azerbaycan Türk Cumhuriyeti'nin bağımsızlık fikrinin ideoloğu olmuş, onun fikirleri yeni devletin temel paradikması kabul edilmiştir. Bağımsız Azerbaycan Meclisi'nin parlamenterlerinden birisidir aynı zamanda. Bu bağımsızlık dönemi ne yazık ki ancak 2 yıl sürebilmiştir. Ahmet Cevat Azerbaycan'ı işgal eden Rus emperyalistleri tarafından 3 kez hapsedilmiş ve nihayet 1937 yılında önce hapsedilmiş, sonra mahkemesiz bir biçimde kurşunlanarak öldürülmüştür.
Sadece kendisi değil, Ahmet Cevat'ın ailesi de kızıl terörden kurtulamamıştır. Onu hayat yoldaşı, biricik eşi Şükriye Hanım ve çocukları, zindanlara atılmış, sürgünlere gönderilmiş, hatta Ahmet Cevat'ın kundaktaki çocuğu Şükriye Hanım'la birlikte hapis yatmıştır. Rus Bolşevikleri 1990'lı yıllarda Azerbaycan yeniden bağımsız olana dek Ahmet Cevat'ın adını unutturmak için her şeyi yaptılar.
Ancak ne gariptir ki aynı gayret şimdi Ahmet Cevat'ın kendi milleti tarafından bir başka biçimde sürdürülmektedir.
ENTELEKTÜEL YÖNÜ
Ahmet Cevat birçok dünya edebiyatına ait pek çok eseri ülkesinin diline çevirmiştir. Bunlar arasında, Şota Rustaveli'nin "Peleng Derisi Giymiş Pehlivan", Şekspir'in "Otello, Romeo ve Juliyet", F.Rable'nin "Qarqantua ve Pantaqruel" ve Le Fonte'nin eserleri vardır.
Ahmet Cevat aynı zamanda Azerbaycan İstiklal Marşı'nın güftesinin müellifidir. Türkiye'de hala dillerden düşmeyen "Çırpınırdın Karadeniz" adlı güzel şarkının sözleri de yine bu büyük Türk'e aittir.
Ahmet Cevat'ın yüzlerce şiiri vardır.
"SUSMARAM"
Bu yazı büyük bir mücadele adamını anlatmak için bir giriş yazısıdır. Ahmet Cevat'ı daha derinlemesine ve farklı yönleriyle tanıtmaya devam edeceğiz. Ahmet Cevat'ın büyük hatırasına karşı yapılan ayıpları buradan, Anadolu'dan sileceğiz. Herkes görecektir ki kısa bir süre sonra bu ulu Türk'ün heykelleri Türkiye'nin kadim şehirlerinde boy gösterecek, şiirleri dilden dile terennüm edilecek ve onun ruhu Türkiye'nin mekteplerinde Türk çocuklarına mübarek emaneti sonsuza taşısınlar diye aktarılacak. Ahmet Cevat ruhu ayağa kalktığı gün biliyoruz ki, Türk milleti de ayağa kalkacaktır.
Şimdi aşağıda onun vatanseverliğini, inancını, ülküsünü gösteren "Susmaram" adlı şiirinden bir parça okuyacağız.
Ahmet Cevat'ın aziz ve temiz ruhuna selam olsun!
Ahmet Cevat'lı yeni doğuşlara müjdeler olsun!
"... Süt verirken doğma anam böyle demiştir mene;
Seni Gurban besleyirem Türk yurduna, vetene!
Bu dünyada azatlığı şan şöhretten üstün tut,
Alçaklığı, yaltaklığı rezilliği sen unut!
Senin sevgin vatan olsun, millet olsun, men olum.
Sütüm sana haram olsun hıyanet etsen, oğlum!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.