Hüseyin Kocabıyık

"Tansu Çiller'i öldürün!"

Türkiye'de bir süredir şöyle yanlış bir iş yapılıyor, söz gelişi bir terörist veya bir itirafçı ifşaatlarda bulunuyor. Doğrudan askerleri suçluyor. Bunun üzerine bazı gazeteler ve gazeteciler mal bulmuş mağribi gibi bu ispatlanmamış iddiaların üzerine atlıyor ve orduyu zan altında bırakan genellemeler yapıyorlar. Bu çok yanlış bir tutumdur. Doğrusu şudur: Bizim ordumuz içerisinde örgütlenmiş çeteler ve cuntalar olmuştur. Bunların varlığı ve eylemleri kanunlara göre de, ordu hukuk ve geleneklerine göre de suçtur. Bu oluşumları el altında tutan, örgütleyen, konjonktürel amaçlar için kullanan çatı örgütün adı da Ergenekon'dur. Bu örgüt şimdi Türk adaleti önünde hesap veriyor.
***
Ancak bazı ifşaatlar vardır ki, sözü edilen dönem, tarih ve olaylar karşılaştırıldığı vakit, gerçeklere işaret ettiğini anlarsınız. Salı günkü Milliyet Gazetesi'nin manşetinden duyurduğu haber mesela. Haberin kaynağı İmralı mahkumu Abdullah Öcalan'ın anıları. Cengiz Kapmaz'ın yazmış olduğu "Öcalan'ın İmralı Günleri" adlı kitaptan alıntı yapılmış. Öcalan'ın anlattığına göre, 28 Şubat döneminde bazı askerler kendisine gelip, "Ortamını biz hazırlayalım, Tansu Çiller öldürün" demişler. Bu teklif karşısında belli ki Öcalan'ın kafası karışmış. Çok şüpheci bir tip olan Öcalan bu teklifin altında bir bit yeniği görmüş. Muhtemelen şöyle düşünmüş olmalı: "PKK'ya karşı en sert mücadeleyi veren ve canımıza okuyan Çiller'i bana öldürtmek istemelerinin sebebi, aslında bana kurulan bir tuzak, beni yok etmek istiyorlar." Ben Öcalan'a bazı askerler tarafından böyle bir teklifin yapıldığına yüzde yüz inanıyorum. Ancak elbette burada bir emir komuta zinciri yok, bu tam olarak Batı Çalışma Grubu çetesinin ve tabii Ergenekon'un işi.
***
Peki, bu iddianın doğru olduğuna neden inanıyorum. Bunun için iki nedenim var: Birincisi, 28 Şubat günlerinde karargahtaki BÇG çetesi Çiller'in Amerika'ya kaçması için çaba gösterdi. Hepsi Çiller'in yurtdışına kaçacağına inanıyordu. Bu olmayınca önce tehditlere başladılar. O günlerde devlet istihbaratı Çiller'i "bombayla suikasta uğrayacağı" yönünde uyardı. Yine o günlerde biz danışmanlara gelen bir kişi "Güvercinlik kışlasında Çiller'e suikast için eğitildiklerini" söyledi. Sesini kayda aldık ve Çiller'e götürdük. Tansu Hanım bu bilgilere pek aldırmadı "Boş verin bunları, işimize bakalım" dedi. Bize o açıklamaları yapan kişi sonradan tutuklandı.
İkinci neden de şu: O gün ordu karargahında örgütlenen bu darbeci çete öylesine gözü kara, öylesine pervasız bir çeteydi ki, yapamayacakları hiçbir kötülük yoktu. Odalarına Tansu Çiller'in sırtına tank dayanmış resmini asıp en ağır küfürleri ediyorlardı. Belli ki kendileri Çiller'i ortadan kaldıramayacaklarını görünce daha risksiz bir yöntem düşündüler, işi PKK'ya havale ettiler. Özdemir Sabancı'nın öldürülmesini DHKP-C'ye ihale ettikleri gibi.
Bir bilgi daha meraklısına: Öcalan'la görüşen askerlerin önemli bir kısmı şu an da Ergenekon davasında yargılanıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.