Hüseyin Kocabıyık

Değişim sancılı bir süreçtir!

Çevremdeki birçok insanın hala kendi ülkelerine dair türlü karamsarlıklar içerisinde olduğunu görüyorum. Bu insanların duygularını anlamaya çalışıyorum. Bu insanlar cahil, dünyadan kopuk insanlar değil çünkü. Gazete okuyorlar, kitap okuyorlar, medya araçlarının her türünü izliyor ve hatta kullanıyorlar. Peki o zaman, bütün istatistikler, bütün tarafsız gözlemciler aksini söylerken bu insanlar niçin kendi ülkelerinin başardıkları konusunda bu denli inançsızlar? Biz iyimserler Türkiye ile ilgili karamsar duygular taşıyanlardan daha akıllı, daha ileri görüşlü, daha eğitimli olmadığımıza göre bu algı farklılığının bir nedeni olmalı. Yaşaşan tarih, olaylar, analizciler, istatistikler biz iyimserleri destekliyor. Hangi evrensel kritere müracaat ederseniz edin bu böyle. O zaman bizim kötümserlerimizin motivasyonlarını tespit etmemiz, onların mutsuzluğunun kaynağını anlamamız gerekiyor.
***
Ben bu karamsarlığın altında uzun yaşanmış bir geri kalmışlık tarihi olduğunu düşünüyorum. Viyana bozgunuyla başlayan bir tarih bu. Avrupa'nın yaşadığı sanayileşme devrimi ve yürüttüğü emperyalist siyaset tüm Doğu dünyasında olduğu gibi ekseni doğudan batıya uzunan Türkiye'de de derin zihniyet kaymalarına neden olmuştur. Her alanda kendini hissetttiren Batı dominasyonu, Batı'nın her alanda güçlü olduğu, bizde bir şey olacaksa Batı'nın istediği ölçüde olacağı fikrini bir sabit fikir haline getirdi. En milliyetçimizin bile bilinç altına yerleşmiş bir kalıptır bu. Cumhuriyetin kuruluş dönemi metinlerini inceleyenler o günkü elitlerin bütün milliyetçi tutumlarına rağmen, bilinç altında Batı korkusuyla yaşadıkları görülür. Bu korku ülkesini koruma duyarlılığından kaynaklanan bir korkudur hiç şüphesiz. Türkiye güçlendikçe bu korkuları aşabilirdi ama buna da darbeler izin vermedi. Her askeri darbe bize, kanımıza işlemiş batı menşeli korkularımızı yeniden hatırlattı. Şeriat korkusu, irtica korkusu, bölünme korkusu, komunizm korkusu vs. Her devirde bir ana başlık altında estirilen korku rüzgarı bizim özgür bir zihinle gelişme arzumuzu dumura uğrattı. Demokrasimiz vesayet altında olduğu için zihni özgürleşmemiz demokrasi yoluyla da gerçekleşmedi. Ne zaman ki demokrasi vesayet prangalarını söküp attı, ne vakit ki millet özgürleşti, Türkiye'de her şey değişti. Merhum İsmail Cem'in belirttiği geri kalmışlık tarihimizin tortuları bir bir sökülüp atılıyor bugün. Bu, Türklerin 21. yüzyılda yaşadıkları gerçek bir değişim olayıdır. Gelişmelere bir Türk rönesansı demek için henüz erkendir ama kesin bir değişimdir.
***
Karamsarları anlamaktan söz ettim. Şu noktada anlamak gerekiyor onları: Her köklü değişim Alvin Toffler'in dediği gibi bir "şok" hali yaratır. Siz dünün ezik Türkiye'si iken bugün küresel etkileri olan, nizam veren bir ülke haline geliyorsunuz. Büyük güçler sizin ne yapacağınıza, ne diyeceğinize kulak kabartıyor. Ortadoğu'da halklar ayaklanıyor ve Türkiye modeli örnek alınıyor. Ekonomi koca bir dünya ekonomisi haline gelmiş. Bilgi çağı devrimini dünyada en yoğun yaşayan bir ülke olmuşuz. Penceremizden baktığımız vakit ülkemizin sınırlarının ötesini görebiliyoruz. Bütün bunlar bir yönüyle de ürkütücüdür. Siyasi iktidarla zihinsel sorunu olan bir birey için bütün bu gelişmelerin yarattığı etkiler pekala bir düşman oyunu olabilir. Zaten AK Parti için de Batı'nın kuklası denmiyor mu? Kim diyor bunu? İki kesim, biri Necmettin Erbakan, diğeri kendisinin laik-ulusalcı olduğunu söyleyenler.
Karamsarlarımıza kızmadan önce onları anlamak gerekiyor derken bunları kastediyorum. 1789'da Fransız İhtilali olurken Fransızların içinde de kafası karışan bir yığın aydın vardı. Değişim sancılı yaşanan bir süreçtir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.