Askerin cenazeye katılımı
***
Askerimizin bu asil ve özgüven dolu davranışı hiç şüphesiz, muhafazakar ve dindar çevrelerle ordumuz arasında yaratılan o yapay soğukluğun ortadan kalkmasına hizmet edecektir. Bir kere Fatih Camii'nin avlusunda askerleri gören vatandaşlarımızı gözledik ki, çok mutlu oldular. Dindar insanlar bir anda kırgınlıklarını unuttular sanki. İnsanların o üzüntülü anlarında liderlerine acı çektirenlere en ufak bir sevimsiz hareket yapmamaları bunun kanıtı. Bu arada, askerlerin bu zarif ve hakşinas davranışını çeşitli şekillerde yorumlayan ve yanlış yorumlayan çevreler var ve bunların varlığı beni çok rahatsız ediyor. Bir kere "28 Şubat bin yıl sürecek" diyen Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun yeğeni olan 1. Ordu Komutanı'nın cenazeye gelmesinden bir tür rövanş duygusu üretenleri şiddetle kınıyorum ve onların zır cahil olduğunu düşünüyorum. Neden öyle düşünüyorum? Çünkü o sözü Kıvrıkoğlu söylese bile gerçek şudur: 28 Şubat'ın ordu içindeki darbeci-cuntacı takımını külliyen söküp atan, tamamını emekli eden Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu'ydu. O günün gazetelerine bakmak bu gerçeği görmek için yeterlidir.
***
Sonuç olarak, merhum Erbakan'ın cenazesi münasebetiyle askerlerimizin gösterdiği nezaket, feraset ve özen Türkiye'nin milli birlik ve beraberliği bakımından bir tarihi andır. Ülkemiz büyür ve gelişirken sivil-asker kavgasından medet umanlar, milletle ordunun arasına mesafe koymaya çalışan iç ve dış odaklar belli ki bundan gayrı avuçlarını yalayacaklardır. Yine bilinmelidir ki, askerimizin bu hakşinas davranışı onları küçültmemiş, tam tersi, milletin nazarında çok yüceltmiştir. Türkiye'de yakın geçmişte çok üzücü olaylar oldu. Öyle sanıyorum ki, siviller de askerler de bu yaşananlardan gerekli dersleri çıkartmış olmalılar. Ve umuyorum ki, askerin yeni dönem için ortaya koyduğu bu iyi niyet beyanı siviller tarafından çok iyi değerlendirilir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.