Hizmet edenleri desteklemek dürüstlüktür!
* * *
Hep söylüyorum, başarılı yönetimleri ve insanları desteklemek bir vicdanı ve ahlaki görevdir. Bu ülkeye hizmet etmenin mükafatı öldükten sonra musalla taşında verilmemeli. Dürüstlük odur ki, ülkemiz için doğru işler yapanları sıradan zamanlarda alkışlamak. Bakın merhum Erbakan'a yapılana. Erbakan bu ülkenin en iyi bilim adamlarından biriyken ve ülkesine çok önemli hizmetler yapmışken, biz hayattayken ona neler yaptık? Daha doğrusu, neler yapmadık ki? Neredeyse toplum için çok tehlikeli olan bir "yaratık" muamelesi yaptık. Ne vakit ki, 85 yaşında onu kaybettik, ne kadar mükemmel bir insan olduğu ortaya çıktı ve hepimiz biraz hüzünlendik, biraz utandık. Daha 14 yıl önce "Türkiye için öncelikli tehdit" sayılan, olmadık zulümler yapılan merhum Erbakan'ın cenazesine bizzat onu tehdit görenlerin gelmesi ve "ülkesine hizmet etti" diye açıklama yapmaları anlamlı değil mi? Bazı insanlar benden, son elli yılın en başarılı Başbakanı olan Tayyip Erdoğan'la ilgili objektif gözlemlerimi ve görüşlerimi o öldükten sonra yapmamı bekliyorlarsa, kusura bakmasınlar, şairin dediği gibi "benim acelem var".
***
Bu gazete, yani Yeni Asır demokrasi tarihimizde İzmirlilerle beraber her zaman ülkelerine hizmet edenlere sahip çıkmış, onları desteklemiştir. Atatürk'ten Fethi Okyar'a, Menderes'ten Demirel'e, Turgut Özal'a kadar, memlekete çivi çakan her siyasetçi Yeni Asır'dan ve İzmirlilerden "aferim"den daha fazlasını görmüştür. Ancak Tayyip Bey'le ilgili bir gönülsüzlük var ki, tam bir haksızlıktır. İzmirliler Türkiye'nin başarılı Başbakanı'na karşı haksızlık etmemelidirler.
Dünkü gazetelerde bir haber vardı: İngiltere'nin önemli gazetelerinden Daily Telegraph, "AK Parti, İran'dan 25 milyon dolar para aldı" şeklindeki haberinin yalan olduğunu ve bunun için de Tayyip Erdoğan'dan özür dilediğini açıkladı. Yukarıdaki satırları bu haberin verdiği ilhamla yazdım.
Hiç olmazsa İngilizler kadar dürüst olalım!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.