Seçim ittifakları mümkün mü?
***
Bugün Türk siyasetinde, Meclis dışı alanda çok ciddi problemler yaşanıyor. Bir yandan bu partilerin bazıları var ki, siyasi kimlikleriyle, geçmiş başarılarıyla ve liderleriyle çok önemli partiler. Ancak seçimler onlar için pek ümit vermeyen bir randevu gibi görünüyor. Mesela bir Saadet Partisi'ni düşünün, demir gibi sağlam bir teşkilatı var, Necmettin Erbakan gibi bir efsane lidere sahipti ve daha geçenlerde milyonlar onun cenazesin yürüdü. Ama SP'nin şu an ki oyu yüzde 2.5'un üzerinde değil. Diğer bir örnek Demokrat Parti. Daha iki yıl önceki seçimde yüzde 4 oy almış bir büyük gelenek. Ancak Hüsamettin Cindoruk ve Demirel bu canım partiyi bir harami gibi ele geçirip adeta böğrüne hançer soktular.
Gerçi Namık Kemal Zeybek Genel Başkan olduktan sonra DP'de hayat belirtileri görülmeye başlandı ama bugün oyu 2.7 gibi yetersiz bir seviyede. DP, Zeybek'in eline iki yıl önce geçseydi bu parti bugün önemli yerlerde olabilirdi. Tabii BBP üzerinde önemle durmak lazım. Bana göre sadece parlamento dışı siyasetin değil, toplam Türk siyasetinin önemli partilerinden birisi BBP. Bir kere, hala çok diri bir parti. Diğer yandan partiyi çok başarıyla taşıyan bir genel başkanı var. Bence meclis dışı partilerin sonuç alıcı bir ittifak formülasyonu ortaya çıkarabilmelerinin tek yolu BBP'yi yanlarına almaları. Ancak öyle görünüyor ki BBP kendisine daha risksiz ve daha rasyonel bir gelecek planlıyor. Has Parti ve lideri Numan Kurtulmuş son derece ilgi çekici bir siyasi görünürlüğe sahip olduğu halde mevcut siyasi kutuplaşma içerisinde barajı aşacak bir kudrette görünmüyorlar.
***
İşin aslı şudur. Ben 2007 seçimlerinden hemen sonra şunu söylemiştim: 2011 seçimlerinin kaderini Meclis dışı siyaset belirleyebilir. Ama öyle olmadı, küçük partiler hem kendilerini büyütemediler hem de ittifak rasyonalitesini kaybettiler. Örneğin Saadet bölündü ve Numan Kurtulmuş gibi umut veren bir siyasi figür, geçici de olsa, "odak" özelliğini yitirdi. DP, Cindoruk adlı parti tasfiye memurunun eline düştü ve Süleyman Soylu gibi partiyi büyüten bir siyasi yeteneği tasfiye etti. Sadece bu iki beklenmedik gelişme değil Meclis dışı siyasetin önünü kapatan. Seçime giderken Türk siyasetinde ikili bir kutuplaşma vakası yaşanıyor. AK Parti ile CHP arasındaki bu kutuplaşma, bırakın Meclis dışı partileri baskı altına almasını, MHP gibi sistemin önemli bir partisini bile tehdit ediyor.
Sözün özü, Meclis dışı partilerin, ittifak yapmayı başarsalar bile, bu seçimde işleri zor görünüyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.