Hayallerimizin peşinden gitmek
***
Aslında Sultan Abdülhamit Han bir çılgındı. Onun döneminde kız mektepleri açmak bir çılgınlıktı. Cumhuriyetimizin kurucusu ayrı bir çılgın. Atatürk'ün 10. Yıl Nutku'nu okuyanlar onun hayallerini nasıl milletin önüne hedef olarak koyduğunu görürler. Menderes "her mahalleden bir milyoner" dediği vakit, muhalefet alay etmişti bununla. Ama Menderes'in bu sözündeki vizyonu biz ancak bugün idrak edebiliyoruz. Özal "21. Yüzyıl Türk asrı olacak" derken büyük bir hayali seslendiriyordu. Ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Bir hayali elimizi uzatıp ulaşacağımız ölçüde rasyonel hale getiriyor ve önümüze koyuyor, "İstanbul'a ikinci bir boğaz yapacağım" diyor. Toplumun her kesimi iki gündür bunu konuşuyor. Ben bu projeden rahatsız olan bir tane insan görmedim sokakta. Belli ki Türk toplumu hayal kurmanın, bir hayalin peşinden koşmanın gerektirdiği asgari olgunluğa ve zihni tekamüle erişmiş. Bu bizim medeniyet yönünde bir zihniyet değişimi yaşadığımızı gösteren çok önemli bir işarettir.
***
Bu projeyi açıkladıktan sonra Başbakan Erdoğan'ın halktan niçin oy aldığını, halkın zihinsel duyarlılıklarını nasıl yakaladığını anlıyorsunuz. Büyük düşünmeyi ve büyük düşünenleri seven bir Başbakanımız var. Ve daha önemlisi, bugün Tayyip Erdoğan'ın yönettiği Türkiye, tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar, büyük düşünce ürünü, hatta hayal ürünü projeleri finanse edecek güç ve kudrete sahip. Bununla hepimiz gurur duymalıyız. Bu gerçek yanında şu parti bu parti taraftarlığının, hatta sevgi veya nefretlerimizin ne önemi var ki?
27 Eylül 2010'da, yani tam 8 ay önce, tam da bu köşede "Başbakan'ın çılgın projesi, yeni bir İstanbul Boğazı" diye yazmıştım.
İlklerle övünen bir gazete olarak "çılgın projeyi ilk biz tahmin ettik" diyebilirdik mesela, hayal kurmayı pek sevmesek de!..
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.