Hüseyin Kocabıyık

Bir başka açıdan kadına dayak

Şu malum dayak olayının İzmir'de ortaya çıkması hakikaten bir talihsizlik. Zira, tüm memleket kadınları içinde belki de erkek saldırganlığına pabuç bırakmayacak kadın tipinin en yoğun yaşadığı yer İzmir. Aslında bir sayısal çoğunluktan söz etmiyorum burada; İzmir kadınının sahip olduğu toplumsal kültür ve zihniyettir asıl bu tür şiddete geçit vermeyen. Gerçi görüntüleri kamuoyuna yansıyan olayın arka planı araştırıldığı zaman bazı kişisel hesapların olduğu izlenimi doğuyor ama olsun, şiddet şiddettir ve zamana ve mekana ve dahi kimin yaptığına bakılmadan üzerine gidilmelidir. Kişisel hesap dediğim de şudur: Karakolda kadına dayak olayının tarihi 6 ay öncesine gidiyor. Birkaç hafta önce de İzmir Emniyeti'nin başarılı müdürü Ercüment Bey görevden alındı. Söz konusu olay Ercümen Bey döneminde yaşanmış bir olay. Bu olayın görüntülerinin şimdi ortaya çıkarılması görevden alınan emniyet müdürünün kariyerini etkiler. Bir meslek içi çatışma mı yaşanıyor acaba?
***
Altında her ne olursa olsun, bu ülkenin resmi karakolunda, yani insanların can ve mal güvenliğini korumakla yükümlü bir mekanda, bir kadın elleri bağlanmış biçimde birden fazla erkek görevliden şiddet görüyor. Önemli olan burada bir kadının şiddet görmesidir. Benim yazıma "Bir Başka Açıdan Kadına Dayak" diye başlık atmamın nedeni de şudur: kadına dayak bizim ülkemizde ilk kez yaşanan bir şey değil. Bizim evlerimizde kadınler eşlerinden dayak yiyor, eziyet görüyor. Bu sadece kırsal bölgelerle de sınırlı değil, şehirlerde eğitimli insanlar arasında da kadına şiddet yaygın bir olgu. Mahkemelere yansımış on binlerce olay var. Gazetelerin 3. Sayfa haberleri bunlarla dolu. Ancak hem İzmir'deki olaya hem de benzer olaylara kamuoyu, eskisiyle mukayese edilemeyecek düzeyde yüksek tepki verdi, veriyor.
***
Bu toplumda ne değişti ki, dün karakollarda kadınlara Ortaçağ işkenceleri yapılırken görmezden gelen halk bugün bir dayak görüntüsünün üstüne bu kadar gidiyor? Bu önemli bir sorudur ve toplumsal değişimi kendi başına izah edebilecek bir cevaba sahiptir. O basit cevap şudur: Türkiye demokratikleştikçe, milli gelir yükseldikçe, toplumsal özgüven arttıkça, kadına dayak vakaları gizli kalmadıkça bu toplumun konuyla ilgili duyarlılık debisi hızla yükseliyor. Bu ülkede kadına dayak olayları artık tolere edilmiyor. Toplum bu konuda iyi örgütleniyor. Belediyeler dayak mağduru kadınlar için koruma programları uyguluyorlar, fiziki tesisler yapıyorlar. AK Parti hükümetinin bu konudaki performansı da aslında hiç fena değil. bugün Türkiye'nin işi sadece kadınlarla, kadın sorunlarıyla ilgilenen bir bakanlığı var. Başında da Fatma Şahin gibi sevimli, kararlı ve zeki bir kadın bakan bulunuyor. Nitekim Fatma Şahin işe fırtına gibi başladı. Kadını koruyacak tedbirler bir biri ardına hayata geçiyor. Zira o CHP'lilerin karşı çıktığı 2010 Anayasa değişikliği paketi kadınları korumaya dönük maddeler içeriyor ve o maddeler kadınları koruyan kanunların üretimini çok kolaylaştırıyor.
Sonuçta, İzmir'de dövülen kadın olayına bu denli yüksek tepki konmasının ardında bu ülkenin hızla demoktik bir ülke haline gelmesi yatmaktadır; ülke ileriye mi gidiyor geriye mi gidiyor varın siz anlayın artık.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.