Hüseyin Kocabıyık

Şükür ülkesi

Herkese bazen düşünce biçimini değiştirmeyi öneriyorum. Bazen "standpoint"imiz, yani bakış noktamız, biraz kaba olacak ama bizi öküzleştiriyor. Tek bir noktaya bakıyoruz ve tek bir noktadan bakıyoruz olaylara. Sadece olaylara değil, kendimize, aile fertlerine, işimize ve ilişkilerimize de sabit bir noktadan bakıyoruz. Düşünce biçimimizi ve bakış açımızı değiştirmediğimiz için de ya öğrenilmiş çaresizliklerin tutsağı oluyoruz ya da önyargıların sürekli kendini ürettiği bir mental arıza kaynağı haline geliyoruz. Mutsuzluk üreten bir hayata bakış ve yaşayıştır bu.
***
Mesela düşünelim, 10 yıl önce milli gelirden üç bin dolar pay alıyorduk. Belli bir standardımız vardı, mutfağımıza giren belliydi, arabamızın kalitesi, evimizin konforu ona göreydi. Şimdi o standartlar 4 misli arttı. Kişi başına 13 bin dolar milli gelir seviyesine ulaştık. Herkes dürüst olsun ve sahip olduğu yaşam kalitesini 10 yıl önceyle mukayese etsin. Bu ülkenin gemileri yüzüyor, tankları yürüyor, ucakları uçuyor, çalışan ay başı olunca maaşını alıyor. Her şeye rağmen güvenli bir ülke Türkiye. Ben bütün bunlar için Allah'a şükür borcumuz olduğunu düşünüyorum her zaman. Bunu görmek için dünyaya birazcık kulak vermek yeter. Şu anda zengin ülkelerin hiçbiri kendi gelecekleri hakkında olumlu bir öngörüde bulunmaya cesaret edemiyorlar. Ama bu ülkelerin hepsi Türkiye'nin ekonomik başarılarını taktir ediyorlar. Farkında mıyız bilmiyorum, ekonomi hakkında bütün uluslararası platformlarda şu sıralar sadece Türk siyasetçiler ve Türk bürokratları ukalalık edebiliyorlar. Bu başarının getirdiği bir özgüvenin sonucudur.
***
Bana "yine iktidar yalakalığı" yaptığımı söyleyeceklere bir hatırlatmada daha bulunmak istiyorum: Bakın güneyimizde bizimle 900 km. sınırı olan Suriye adında bir ülke var. Bu ülke aylardır içsavaş yaşıyor. Her gün yüzlerce insan ölüyor. Sadece Suriye değil, o bölgede petrol zengini ülkelerin de başları belada. Hadi oralar Ortadoğu filan diyelim, ya Batı? İşte AB üyesi Yunanistan. Tek kelimeyle "battı" bu ülke. Battı ve bağımsızlığını ve onurunu 130 milyar euroya başka ülkelere sattı. Bu örnek yeterli değilse İtalya'ya geçelim. Olimpiyat yapmaktan vazgeçti koca İtalya. Neden? Batıyor da onun için. Ya İspanya... Gençlerinin yüzde 50'si işsiz olan bir ülke orası. Diğerleri de farklı değil. Bunlar üzerinde düşünüp şükretmemiz gereken örnekler değil mi?
***
Aynı zaman diliminde bakalım Türkiye'ye? Roma'nın vazgeçtiği olimpiyat oyunlarını İstanbul'a almaya çalışan bir ülke Türkiye. İflas eden İspanya hava yollarını kurtarması beklenen ülke. İşsiz sayısı azalan, yatırımcı sayısı artan ülke. Bakın Türkiye'nin bugün gündemini meşgul eden konulara. Biz MİT-polis rekabetini konuşup tartışıyoruz. Artık hiçbir kriz bizi 3 günden ziyade meşgul etmiyor, geldiği gibi çıkıp gidiyor.
Şükretmemekte direnenlere diyeceğim bir şey yok, fakat şükretmenin kadrini kıymetini bilenler için şükredilecek bir ülkede yaşadığımızı hatırlatmak isterim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.