Hüseyin Kocabıyık

Keser döner sap döner gün gelir hesap döner

28 Şubat etrafında gelişen tartışmaları ilgiyle iziliyoruz. Malum 28 Şubat'çılar çaresizlik içerisinde soruyor: "15 yıl sonra 28 Şubat'ı niye gündeme getiriyorsunuz sanki." Yani şunu demek istiyorlar: "Tamam bir halt ettik, ancak 15 yıl önce işediğimiz suçları, yaptığımız hataları, üzerinden bunca yıl geçtikten sonra niye önümüze getirip koyuyorsunuz, üstelik tam da unutuldu gitti derken." Tam olarak bunu söylemeye çalışıyorlar. İşin tuhaf tarafı, 28 Şubat konusunda hala dürüst davranmıyorlar, o döneme dair sürekli yalan söylüyorlar. Nasıl bir zalimlik yaptılarsa, mesela o dönemin şantaja maruz kalan bakanı herkesin bildiği gerçeği gizlemeye çalışıyor ve kendisine santaj yapanları koruyor. Sonra da gerçekleri hatırlatınca bana soruyor o malum bakan, "Bunları söylemek için niye 15 yıl beklemiş" diye.
***
Hemen söyleyeyim niye beklediğimi, beni tanıyanlar bilir ki 28 Şubat dönemine dair en fazla ayrıntı bilen insanlardan birisiyim ben. O döneme dair en fazla bilgi, belge benim elimden geçmiştir. Elime geçen ve insanların hayatını perişan edecek tek bir belgeyi ne kullandım ne de sözünü ettim. Ben her zaman 28 Şubat'ın siyasi-sosyolojik veçheleri üzerine yorum yaptım. Zira bu bir tarz ve ahlak meselesidir ki, ben deşifreci biri olmayı kendim için uygun bulmam. Çünkü bir insan hata yapsa bile onun hatalarını çocukları, ailesi ödememeli. Onların incinmemesi benim gazetecilik hedeflerimden daha önemlidir. İşte 15 sene sustuysam bunun için sustum. Ama siz, 15 sene sonra çıkıp, üstelik lekeli bir siciliniz açık seçik ortada duruken, 28 Şubat'ın zalimlerini, sahtekarlarını, darbecilerini, üstelik de size şantaj yapanları korumaya kalkarsanız, ben susmam, konuşurum. Sadece konuşmam, konuyu derinleştiririm, belgelerim ve özel yetkili savcıların devreye girmesi için her türlü hukuki girişimi başlatırım. Öyle asliye ceza filan da tatmin etmez beni.
***
Bu dünyada hiçbir suç, hiçbir adaletsizlik, hiçbir zalimlik sonsuza kadar cevapsız kalmaz. Bu işlere bulaşanların yegane kurtuluş reçetesini söyleyim ben: İtiraf edecekler, milletten özür dileyecekler, kendilerine bu yanlışları yaptıranları bir bir deşifre edecekler, o gün maruz kaldıkları baskıları anlatacaklar, başka çareleri de kurtuluşları da yok. Korkak siyasetçiler dün onursuz davrandılar, bari bugün onurlu davransınlar. Hiç korkmasınlar, dün tehdit ve şantaj yapanların elinde ne dosya ne belge var, onlar sadece blöf yaptılar. O dosyalar ve o belgeler başka ellerdedir ve eminim ki böyle onursuz davranışlar sürdüğü sürece o dosyaların hepsi tek tek ortaya çıkacaktır.
İnsanoğlu hayatta her türlü hatayı yapar, ancak insan gibi davranmaya karar verirse herkesin bir şansı vardır, şansını zorlayanlar için ise, yaşasın adalet!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.