Hüseyin Kocabıyık

Başkanlık tartışmaları

Başbakan büyük siyasetçi...
Biz Özal'ın gündemi elinde tutma becerisini hayranlıkla izlerdik, ancak Başbakan Erdoğan Özal'dan çok daha maharetli bir gündem belirleyicisi.
Fakat Özal'la Erdoğan arasında bir fark var:
Özal gündeme müdahale ederken siyaset sınıfını oyalamayı, siyasi alanda boşluk bırakmamayı amaçlardı.
Yani 'cinlik' yapardı.
Muhalefet onun ortaya attığı gündem maddeleriyle oyalanırken, Özal asıl yapmak istediklerini yapar geçerdi.
Aynı muhalefet, bu kez Özal'ın yaptıklarını eleştirmeye başladığında, başka gündem maddelerini önünde bulurdu.
Velhasıl, oynar dururdu Özal.
***
Başbakan Erdoğan'da sürekli olarak yeni gündem başlıklarını dolaşıma sokuyor.
Söylediğim gibi, gündemi yönetmeyi kendinden önceki tüm başbakanlardan daha iyi yapıyor.
Ancak, Başbakan Erdoğan'ın farkı, Özal gibi gündemi ele geçirmek, rakipleriyle oynamak için özel bir gayret göstermemesi.
O'nun gündeme taşıdığı her konu başlığı, aslında gerçekleştirmeyi düşündüğü hususlar.
Son 10 yılın Türkiye'sini düşünelim: Başbakan'ın gündeme taşıdığı her mesele "gündemi ele geçirmek için yapılmış bir hamle" olarak düşünüldü, ancak tartışmaya açılan her konu, yasama ve icraat düzeyinde gerçekleşip hayata geçti.
Özelleştirmelerden tutun da demokratikleşme sorunlarına kadar her alanda, Başbakan tarafından ortaya atılan ne varsa, neredeyse gerçekleşti.
Başbakan şimdi de başkanlık sistemini gündeme taşıdı.
Tartışmanın henüz çok başlangıç kısmındayız.
Ama görülecektir ki önümüzdeki günlerde başkanlık tartışmaları başka bir evreye doğru ilerleyecek; siyaset ve toplum bu tartışmanın tam merkezine yerleşecek.
***
Neden böyle bir beklenti içerisindeyim?
Şunun için: Çünkü Başbakan Erdoğan başkanlık sisteminin Türkiye için gerçekten ideal bir sistem tercihi olduğuna inanıyor.
Diğer bir deyimle, bu tartışmayı muhalefetin dikkatini dağıtayım, onları biraz öfkelendireyim, ya da bu meseleyi tartışmaya açarak konuyu biraz olgunlaştırayım düşüncesiyle başlatmadı.
Başbakan 10 yıldır bu ülkeyi yönetiyor.
Amacı daha fazla güç filan da olamaz, zira zaten şu an da bir başkandan daha güçlü bir başbakan.
Ama yıllar içerisinde parlamenter sistemin bütün arızalarını, bütün handikaplarını, bütün çıkmazlarını görmüş biri olarak, Türkiye'nin bir sistem değişikliğine gitmesini zorunlu görüyor.
Ya da şöyle söyleyelim, Türkiye'nin, büyük devlet olacaksa eğer, daha hızlı işleyen, daha denetlenebilir bir sisteme geçmesi gerektiğine inanıyor.
Ustalık döneminde bunu görmesi çok doğal. Merhum Özal'da görmüştü bu gerçeği ama onun eli zayıftı, Başbakan Erdoğan'ın eli ise çok güçlü.
Son 10 yıllık iktidar dönemi her türlü değişimin alt yapısını hazırlamış durumda.
Sadece düğmeye basacak bir siyasi irade gerekiyor ki o irade de sanki bugün devreye giriyor.
Başkanlık sistemine olumlu bakan biri olarak tartışmaları ilgiyle izliyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.