Hüseyin Kocabıyık

Türkiye için yarı başkanlık

Bir önceki yazımda Başbakan'ın isteğinin başkanlık sistemi olduğunu, ancak hali hazırda yarı başkanlık seçeneğine yöneldiğini belirtmiştim.
Başbakan neden başkanlık sistemi değil de yarı başkanlığa yöneldi?
Tam olarak bilemiyorum, ancak belli riskler görmüş olabilir başkanlık sisteminde.
Belki partisinin tek başına böyle bir sistemi hayata geçirecek kadar güçlü olmamasından dolayı vazgeçiyor bundan. Nihayetinde bu bir anayasa değişikliği ile olacak ve AK Parti'nin tek başına bir anayasa değişikliği yapacak gücü yok.
Ya da belki Başbakan, keskin hatları olan sistem değişikliği yerine, zamana yayılmış, uygulamalı ve aşamalı bir sistem değişikliğini daha makul buluyor.
Yani önce yarı başkanlık, yürürse ne ala, yürümezse oradan başkanlık sistemi.
Bu düşünce biçimi Başbakan Erdoğan'ın muhafazakar düşünce anlayışına pek uzak değil.
***
Eğer benim Başbakan'ın yarı başkanlık sistemine yöneldiği şeklindeki algım doğruysa, bunun siyasi bir anlamı olduğu da ayrıca doğrudur.
Buradan çıkarılacak sonuç Başbakan Erdoğan'ın yarı başkanlık modeliyle cumhurbaşkanlığına çıkmaya karar verdiğidir.
Senaryo basitçe şöyle:
Başkanlık sistemi üzerinden yapılan bir tartışmanın yarattığı kutuplaşmayı yarı başkanlık üzerinden eritmek; bu konuda sağlanan bir uzlaşmayı hayata geçirmek...
Elbette yarı başkanlık sistemine yakın olan bugünkü modeli cumhurbaşkanlığının yetkilerini biraz daha artırıp tam yarı başkanlık haline getirmek...
Ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine girmek.
Bu durumda seçilir mi?
Bundan kimsenin bugün için şüphesi yok.
Şu anda Başbakan Erdoğan'ı seven de sevmeyen de onu bu makama fazlasıyla yakıştırıyor.
***
Peki gelişmeler benim öngördüğüm istikamette seyrederse, bu Türkiye için iyi mi olur kötü mü?
Ben Başbakan Erdoğan'ın bu dünyada onurlu, her makama layık ve o makamları fazlasıyla hak etmiş bir ömrün sahibi olduğunu düşünüyorum.
Bunun yanında, yarı başkanlık sistemi konusundaki stratejisinin doğru, ancak bizatihi yarı başkanlık sisteminin Türkiye için yanlış olduğunu söylüyorum.
Zira bugünkü sistem zaten bir tür yarı başkanlık haline gelmiştir. Bir değişiklik ihtiyacı varsa sistemi köklü değişime tabi kılacak bir başka sistem üzerinde düşünmek gerekiyor.
Bunun ne olduğu da bellidir: Başkanlık sistemi.
Ben şahsen, bilgim ışığında Türkiye'nin, bütün zorluklara ve risklere rağmen, tam başkanlık sistemine ihtiyacı olduğunu iddia ediyorum.
Başbakan Erdoğan'ın tarihe Türkiye'nin ilk seçilmiş başkanı olarak geçtiği bir dönemin ise Türklerin altın çağının başlangıcı olacağını hissediyorum.
Unutmayalım, büyük değişimler zor kararların eseridir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.