Hüseyin Kocabıyık

28 Şubat sorgusu

Dün 28 Şubat soruşturması kapsamında "tanık" sıfatıyla ifade verdim.
Aslında 28 Şubat'a dair şu alemde söylenmemiş bir laf kalmış mıdır bilmem.
Yıllardır haberler yapıyoruz, makaleler yazıyoruz, mülakatlar veriyoruz.
Ben kendi adıma 28 Şubat günlerinden beri bildiğim, gördüğüm her şeyi defalarca dile getirdim.
Çünkü korkarak, gizleyerek, gizlenerek aslında içinde yaşadığımız topluma ve o toplumun geleceğine saygısızlık edeceğimizi düşündüm hep.
Dün yine aynı şekilde, tarihe karşı konuştuğumuzu bilerek, bildiklerimi anlattım.
***
Benim 28 Şubat soruşturmasına dair genel izlenimlerim şöyle:
Bir kere 28 soruşturmasını yürüten savcı Mustafa Bilgili dosyaya çok hakim bir savcı.
Sorduğu sorulardan, yaklaşımlarından 28 Şubat'a dair esaslı bir materyal çalışması yaptığı anlaşılıyor.
Bu nedenle de sorduğu sorular hikaye, tevatür, kişisel yorum cinsinden şeylere izin vermiyor.
Savcının izlediği yöntem çok açık:
Davayı tamamen hukuki bir zeminde yürütmek konusunda kararlı görünüyor Mustafa Bilgili.
Elindeki delil durumu neyse, davanın seyrini ona göre belirliyor.
Yani bizim içimizden geçen arzular savcı için çok fazla bir şey ifade etmiyor.
Görebildiğim kadarıyla da Savcı Bey, daha çok 28 Şubat'ın icracısı Batı Çalışma Grubu üzerinde duruyor.
Batı Çalışma Grubu adı verilen kanunsuz yapılanma o kadar pervasız bir örgütlenmeydi ki arkalarında bol miktarda delil bırakıp gitmişler.
Savcı yine anladığım kadarıyla çok titiz bir çalışma ile o delilleri tek tek toparlamış ve o deliller üzerinden soruşturmayı ilerletiyor.
Öyle sanıyorum ki 28 Şubat soruşturması öyle sanıldığı gibi çok fazla dallanıp budaklanmayacak ve diğer darbe davalarından da daha önce tamamlanacak.
***
Savcı Mustafa Bilgili'ye ifade verirken geçmişte yaşadıklarımız gözlerimin önünden bir film şeridi gibi geçti.
Aslında 28 Şubat denince birçok şeye birden üzülürüm.
O koca koca generallerin boğazına kadar siyasete batmış hallerine üzülürüm.
Demokrasiyi bir korkuya, küçük bir çıkara satıveren bel kemiksiz adamların milletvekili ve hatta genel başkan koltuklarında oturmuş olmalarına üzülürüm.
Tarihi kahramanlıklarla dolu ordumuzun düşürüldüğü duruma üzülürüm.
Milletin kaynaklarının, parasının, zamanının nasıl israf edildiğini düşünür, üzülürüm.
Ve millete yapılan saygısızlıklara üzülürüm.
Ama sevindiğim bir şey de var tabi; hukuk bütün zalimliklerin, bütün hukuksuzlukların bir gün hesabını mutlaka soruyor.
Kimsenin yaptığı yanına kar kalmıyor artık!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.