Hüseyin Kocabıyık

Özel Yetkili Mahkemeler ve Pakistan yargısı

MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Özel Yetkili Savcı tarafından "şüpheli" sıfatıyla ifadeye çağrıldığı günlerde Pakistan Yüksek Mahkemesi, Başbakan Gilani'yi 6 ay hapis cezasına çarptırdı.
Pakistan Başbakanı Gilani'nin suçu neydi biliyor musunuz?
Pakistan Başbakanı, ülkesinin Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari ile ilgili bir konuda mahkemeye şikayet de bulunmadı diye verildi bu ceza.
İşte ben bu iki ülkede yaşanan benzer olaylardan hareketle bizim Özel Yetkili Savcıyı eleştirmiş ve Türk yargısını Pakistan yargısına benzetmekle suçlamıştım.
Aslında Pakistan ile Türkiye'yi bir birine benzetmek tabii ki adil bir değerlendirme değil, ancak yargının vesayet hevesi bazen demokrasilerin gelişmişlik düzeyini bile zorlayabiliyor.
Ben o gün bu ilişkiyi ortaya koymak istemiştim.
***
Aradan aylar geçti, Türkiye Özel Yetkili Savcı'nın yarattığı karmaşayı ve vesayet görüntüsünü Başbakan Erdoğan'ın sergilediği liderlik ve TBMM'nin iradesiyle aşmayı başardı.
Oysa Pakistan demokrasisi, Pakistan yargısının son kararı ile tam bir vesayet demokrasisi olduğunu gösterdi.
Nedir bu karar?
Pakistan Yüksek Mahkemesi, Pakistan Başbakanı'na 6 ay ceza vermekle filan yetinmedi, doğrudan demokrasiye müdahale etti ve Başbakan Gilani'yi görevden aldı.
Gerekçe?
Gerekçe şu: "Gilani, başbakanlık yapacak düzeyde birisi değil!"
Şaka filan değil, Pakistan Yüksek Mahkemesi'nin kararı resmen böyle.
***
Pakistan Mahkemesi'nin bu kararı verdiği günlerde Türkiye'nin demokratik gradosunu gösteren bir gelişme oldu.
Pakistan Mahkemesi 6 aylık cezayı görevden almaya dönüştürürken, Türkiye 250. maddede değişiklik arayışını bir faz artırarak Özel Yetkili Mahkemeleri hepten kaldırma noktasına geldi.
Bu gelişme Türk demokrasisinin ne kadar geliştiğini, özgüven kazandığını ve asla bir vasi istemediğini gösteren simgesel anlamlar taşıyor.
Türkiye'de demokrasi sorgulaması yapan o malum kalemler Pakistan Yüksek Mahkemesi'nin bu "ilham verici" kararını nedense hiç görmediler.
Türkiye ile Pakistan demokrasisi arasında bir mukayese yapmak her halde işlerine gelmedi.
Bence herkes iki ülkede eş zamanlı yaşanan bu iki hukuk olayını önüne koysun ve düşünsün.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.