Hüseyin Kocabıyık

"Keenlemyekun" değil "varit"

Başbakanın milletvekili danışmanı İmralı görüşmelerinin tutanaklarının basında yayınlanması üzerine şöyle buyurmuşlar:
"Süreç açısından dün yayınlanan metin tamamen keenlemyekün (yok hükmündedir)."
28 Şubat'ın Tanrı gazetecileri vardı, aleme düzen verirler, ne yiyeceğimizi ne giyeceğinizi tayin etmeye kalkarlardı. Şimdi de Tanrı danışmanlar devri mi başladı? Yalçın Akdoğan'dan söz ediyoruz, memleket için taşıdığı değerden dolayı da dikkatli ifadeler kullanmaya çalışıyoruz. Kıymetli bir görev yapıyor Yalçın bey. Aşırılıkları törpülüyor, yeri geliyor ayağı yerden kesilmiş çevrelere balans ayarı yapıyor, doğrusu ustaca da yapıyor. Kavrayışı kavi, siyasi zekası üst seviyede bir insan, bunu biliyoruz. Ama Yalçın Akdoğan'a bilimin bir numaralı vaazını hatırlatmak gerekecek sanırım: Bir şey yoktan var olamayacağı gibi vardan da yok olmaz.
Niyetim polemik değil, Yalçın bey gibi sağlam adamlarla hiç değil; ancak bilinmelidir ki basına yansıyan İmralı görüşmeleri tek kelimeyle vahimdir, utanç vericidir ve tiksindiricidir. Öyle "yok hükmünde" deyip yok edeceğiniz türden değildir. Belli ki Hakan Fidan İmralı tosununu iyi terbiye edememiş.
***
Kimse alınmasın, gücenmesin, biz bu işlere hayatımızı verdik, neyin ne olduğunu biliyoruz. Onun için de bu süreci inançla destekliyoruz. Hem büyük bir devlet olarak başındaki bir gaileyi siyaset yoluyla çözme yeteneğine sahip olduğunu düşündüğümüz için destekliyoruz hem de bu sürecin mimari Başbakan Erdoğan'a kesin bir güven duygusu taşıdığımız icin destekliyoruz. Ben her zamanki açıklıkta bir kez daha ifade edeyim: Başbakan Erdoğan bu millet için, bu devlet için, tarihin kınayacağı bir yanlışı asla yapmaz. O nedenle terörün milli hayatımızdan sökülüp atılması için başlatılan bu sürece gönül rahatlığı ile destek veriyorum.
Ancak, İmralı'da yatan ve maalesef ki Türk devletinin müzakere partneri haline gelmiş caninin adam gibi konuşmasının temin edilmesini şart görüyorum.
***
Bu millete büyük acılar yaşatan bir şizofren mahkumun ülkenin başbakanına ilk ismiyle hitap etmesi...
Kollektif haklar verilecek, Kürt hakları olacak demesi...
Çekildiğimiz yerde gerillayı daha da büyüteceğiz demesi...
Halk savaşı çıkar, çok insan ölür tehdidi...
AK Parti'yi ben getirdim lafları...
Darbeyi ben engelledim sözleri...
MİT'le adeta ortaklığını ilan etmesi...
Bütün bunlar "keenlemyekun" kabul edilecek laflar mı Allah aşkına?
"Boşverin Apo'yu, zaten o delinin tekidir" diyorsanız, o zaman da bu millet size döner "öyleyse bir deliyle koca devleti niye müzakere ortağı yapıyorsunuz, siz delirdiniz mı?" diye soruverir.
Bir gerçeği bu köşeden bir kere daha haykırarak yazıyorum: Söz konusu süreci desteklemek bir vatanseverlik görevidir, bunun böyle olduğu Ankara'dan da görülüyor, Sibirya'dan da...
Ama elinizin altındaki yaratığın tasmasını birazcık sıkın lütfen.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.