Hüseyin Kocabıyık

Kaybetmedik!

Asla üzülmeyelim; asla mazeretler üretmeyelim, gerekçeler icat etmeyelim.
Mesela şunu demeyelim: zaten bugüne kadar hiçbir Müslüman ülkeye olimpiyat organizasyonu yapma fırsatı vermediler, Arjantin'de de vermeyecekleri belliydi. Bu işe Haçlı eli gene değdi.
Bunu demeyelim çünkü bunu dersek başarımıza kendimiz dahi inanmamış oluruz.
Şunu da demeyelim: Türkiye'nin bozulan imajı olmasaydı bu işi alır götürürdük. AK Parti Türkiye'nin görünümünü bozdu.
Malum Gezi lafları. Oysa böyle düşünmenin de zaten hiç adil ve haklı bir yanı yok. Olimpiyatları alma mücadelesinde bugün Türkiye'yi yöneten kadronun inancı ve vizyonu olmasaydı, şimdi ikinci olmanın üzüntüsünü bile yaşıyor olmayacaktık.
***
Böyle düşünmeyelim, bu lafları etmeyelim; çünkü kendimize büyük haksızlık etmiş oluruz. Türkiye'nin son bir haftada sergilediği küresel gövde gösterisini hiç anlamamış duruma düşeriz.
Hayır, bize oy vermeyenler ne Müslümanız, ne de Türk'üz diye bizden oylarını esirgediler.
Yeryüzünün milletleri 2020 Olimpiyat Oyunlarını Japonya'da görmek istediler, o kadar.
Bu kadar basit mi? Evet bu kadar basit; bu kadar basit değilse bile Türk düşüncesi bunu bu kadar basite irca etmelidir. Çünkü kompleksiz, kendine inanan ve güvenen bir ülke böyle düşünmelidir.
Velev ki bize oy vermeyenlerin kafasında birçok farklı mülahaza onların oy verme davranışını ve tercihlerini belirlemiş olsun; olsun, biz yine de yukarıda dediğim gibi ağırbaşlı ve vakur bir tutum takınmalıyız.
***
Biz Arjantin'de kaybetmedik çünkü. Orada olimpiyat ruhuna uygun küresel bir rekabet yaşandı. Bana göre temiz de bir rekabetti bu. Milletler oylarını özgürce kullandılar. Evet, Japonya ikinci kez aldı olimpiyatları; evet, İstanbul'a verilseydi hiç kimse" niye verildi?" demeyecekti.
Aslında bir şey söyleyeyim mi: Japonya'ya oy verenler dahi İstanbul'un kazanamamasının burukluğunu yaşadılar, bunu hissettik.
Başımız dik, ülkemiz çok güzel bir şekilde temsil edildi, olimpiyat ruhuna uygun bir rekabet yaşandı ve biz Türkiye olarak o rekabette birçok ülkeyi geride bıraktık.
Ya Tokyo ya İstanbul kazanacaktı, Tokyo kazandı.
Ama hiç kimse İstanbul'un kaybettiğini söyleyemez.
Bazen bu tür mücadelelerde her halükarda kazanırsınız ki, bu öyle bir şeydi işte.
Hiç kimse dini, coğrafi, ideolojik gerekçeler aramasın bu işin altında.
Bu yorumlar bizi küçültür, başarımızı gölgeler.
Dünyada estirdiğimiz rüzgardan sonra kesin olan şudur:
Ülkemizle bir kere daha gurur duyduk, yaşasın Türkiye!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.