Hüseyin Kocabıyık

ON KASIM KANUŞMALARI VE YÜKSELEN ATATÜRK

Devletimizin kurucusu Atatürk'ü derin bir muhabbetle andık dün. Uzun süredir ilk kez bu kadar geniş ölçekte ve bu denli yaygın bir mutabakatla anıldı ve hatırlandı Atatürk.
Kendi kendime bunun nedeni nedir? diye sordum.
İktidarda muhafazakarlar var. Kimilerince "Atatürk düşmanı" diye yaftalanan bir iktidar hem de. Cumhurbaşkanı ve Başbakan keza öyle.
Kendi sorumun cevabı, 10 Kasım münasebetiyle yapılan devlet açıklamalarının içinde vardı:
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, samimi, içten ve her kelimesine inandığını belli ederek bir konuşma yaptı. Bugün geldiğimiz seviyede Atatürk'ün hayallerinin önemine vurgu yaptı. Cumhurbaşkanımız en çok da Atatürk'ün "bağımsızlık ve milli irade" kavramlarına verdiği öncelikli değerin altını çizdi. Bir şey daha söyledi: bugüne kadar bize farklı farklı ve Atatürk'le gerçekte hiç ilgisi olmayan ideolojik Atatürk ve Atatürkçülükler gösterildi. Oysa Atatürk'ü doğru anlamak için her şeyden önce onun milli iradeci yanına bakmak lazımdır.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 10 Kasım konuşması da tek kelimeyle muhteşemdi. Atatürk üzerine şunca kitap okudum, yıllardır şunca nutuk dinledim, bu kadar güzel, bu kadar belagati tam ve içeriği yüklü bir konuşma, ne konuşması, aynı zamanda bir Atatürk analizi dinledim.
BAŞBAKAN Davutoğlu harika analizinde, Atatürk'ün özgüven ve vizyonerlik vasıflarıyla inanç ve realite arasındaki dengeyi milletin istikbali lehine nasıl kurduğunu bilimsel bir biçimde anlattı.
Davutoğlu da, Cumhurbaşkanımız gibi Atatürk'ün üzerinde şekillendiği temel fikrin milletin hakimiyeti fikri olduğunu dile getirdi.
ATATÜRK NİÇİN YÜKSELİYOR?
Şurası bir gerçektir: Atatürk, bizzat Kemalistler tarafından çok yıpratılan, milletin ortak değerlerinden uzaklaştırılan, hatta o değerlere karşıymış gibi gösterilen bir tarihi şahsiyet. İlk kez Atatürk bu dönemde, bana göre, doğru kavramlarla, ön yargılardan ve ideolojik bağnazlıktan uzak ele alınıyor ve analiz ediliyor.
Atatürk'ü sevmek ve ondan ilham almak doğal bir gerçeklik kazanıyor.
Atatürk, Kemalistlerin ve CHP'nin tekelinden kurtuldukça zenginleşiyor.
Çünkü onlar, Atatürk'ü kuru, yapay, mekanik, milletin değerlerinden kopuk bir ihtilalci kimliğine hapsettiler yıllar boyu.
Basit gibi görünüyor ama bana göre, "yanlış Atatürk" tanımı ile Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın dilinde ifadesini bulan "doğru Atatürk" tanımı arasındaki temel fark, bizatihi O'na hitapta ortaya çıkıyor. Dikkat edilirse iki devlet adamı da Atatürk'ü anlatırken "Gazi Mustafa Kemal Atatürk" dediler. Cumhurbaşkanı her zaman Gazi Mustafa Kemal derdi; ilk kez "Atatürk"ü de ekledi.
Bu önemli bir ayrıntı mı? Evet, çok önemli bir ayrıntı. Çünkü "Gazilik" manevi bir nişandır ve İslami bir içerik taşır. Atatürk aynı zamanda bir gazidir. Onun tüm sıfatlarıyla ismi, Türklük ve Müslümanlığın tecessüm etmiş halidir, ifadesidir.
Evet, gerçek şudur: Kemalizm ve yanlış-uydurma-ideolojik Atatürk ölüyor; doğru-manevi-gerçekçi Atatürk sembol bir tarihi şahsiyet olarak büyüyor ve yükseliyor.
Peki, neden yükseliyor Atatürk?
1- Muhafazakar bir iktidar 12 senedir iktidarda. Ak parti iktidarı, bu 12 yıllık sürede Atatürk'ün Onuncu Yıl Nutkunda hayal ettiği ve ortaya koyduğu hedeflerin birçoğuna eriştirdi Türkiye'yi. Rakamlar bu gerçeği söylüyor bize.
2- Ak Partililer Atatürk'ün vizyonuyla kendi vizyonlarının benzer olduğunu fark ettiler.
3- Yine AK Partili devlet adamları, devletin üst katlarına gelince Atatürk'ün sağlam bir devlet kurduğunu gördüler.
4- Milli iradeyle, yani demokrasi ile Atatürk fikriyatı arasındaki kopmaz bağları keşfettiler.
5- İç ve dış tehditler arttıkça ve çeşitlendikçe, Atatürk'ün bağımsızlıkçı ve milli iradeci politikalarının önemi, değeri daha iyi anlaşılıyor.
6- Atatürk hakkında daha kuvvetli araştırmaların yayınlandığı ve daha özgürce tartışmaların yapıldığı demokratik bir ortamın olması gerçek Atatürk'ün anlaşılmasına neden oldu.
7- Ve tabi onlarca yıldır CHP'nin, Kemalistlerin ve ideolojik Atatürkçülerin bu millete ne kadar yanlış bir Atatürk tanımı ve tanıtımı yaptığı ortaya çıktı.
8- Kısacası, Atatürk doğru-objektif ve ideolojik bağnazlıktan uzak bir biçimde anlaşıldıkça ve anlatıldıkça toplumun bütün kesimleri tarafından seviliyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.