Mehmet Demirci

İzmir'de Nakşibendilik

Nakşibendilik'in kurucusu Muhammed Bahaeddin Nakşibend (ö.1389) Buhara'da doğdu. Öteki tarikatlerden farklı olarak özellikle Halidi Nakşilikte zikir sessiz (hafi)dir. Nakşibendilik'te sohbet önemlidir. Sohbet, uygun olan her yerde yapılabilir. İlla tekkede olması şart değildir. Nakşibendilik, Orta Asya, Hindistan ve Anadolu'da yayılmıştır. Osmanlı'da yaygınlığı, Tanzimattan sonra daha da arttı. Hatta en yaygın tarikat olduğu söylenebilir.
ANILARDA NAKŞİLER
Naci Gündem (1906-1980) Günler Boyunca Hatıralar adlı kitabında çocukluk anılarını anlatır. Kısaca İzmir'deki tekkeler hakkında bilgi verir. Onun hatırladığı kadarıyla, İzmir'de Nakşibendilerin muayyen bir dergahları yoktu. Veya o bilmiyordu. Bu tarikat mensuplarını şöyle anlatır:
"Muhtelif evlerde veya müsait buldukları yerlerde toplantılarını yaparlardı. Fakat bu tarikatte ne müzik ve ne de zikir (yani sesli zikri kasdediyor-MD) olmadığı için, şekillerden uzak ve sessizce yapılırdı. (Yalnız burada farklı olarak merasime başlanırken istisnasız herkes gözlerini kapar ve şeyhin ikazıyla merasim bitince herkesin gözleri açılırdı. Buraya mensup olanlar prensip olarak gösterişten uzak ve mahviyet sahibi oldukları için bu şekli tercih etmişler gibi geliyor bana."
KAYNAKLARDAKİ NAKŞİLER
Kaynaklarda, Selami Mustafa Efendi'nin (ö. 1813) İzmirli son dönem Osmanlı şairlerinden ve Nakşibendi şeyhlerinden olduğunu yazılıdır. Babası Şeyh İsmail Şerhi Efendi'nin 1786 tarihinde İzmir'de bir tekke inşa ettiğini belirtilir. "Bir muazzam padişahsın ki kulundur cümle şah" mısraıyla başlayan şevkutarab makamındaki na't-i nebevi Selami Mustafa Efendi'nindir.
Ahmed Eğribozi (ö. 1835) adlı Nakşi-Halidi şeyhi İzmir'de yerleşmiş bulunup, Ege bölgesinde etkili idi. İlim tahsil etti. Son dönemin önemli Nakşi siması Mevlana Halid-i Bağdadi (1779-1827)'den feyz aldı. Onun vefatından sonra İzmir'de irşadla meşgul oldu.
Ayrıca İzmir'de Nakşi-Müceddidi bir Afgani tekkesinin varlığından söz edilir.
M. Ozan Semerci şunları yazar: İkiçeşmelik Eşrefpaşa caddesine açılan 838. sokakta bulunan Natırzade Camii'nde, nereden alınıp geldiği bilinmeyen bir kitabede şu satırlar yer alır:
Himmet-i piran ile avn-i İlah / Nakşi dergahı yapıldı ba-ferah / Geldi bir er, Fikri tarihin dedi / Nik yaptı Şemsi Baba hangah Dergahın yapımıyla ilgili tarih düşürülmüş olan mısraın karşılığı 1864'tür. Ama hangi Nakşi dergahından bahsettiğini bilinmiyor.

UŞAKLIGİL'DE NAKŞİLER

Halit Ziya Uşaklıgil'in çocukluk ve gençlik dönemi İzmir'de geçmiştir. O yıllara ait hatıralarının yer aldığı kitabında Şeyh Şemseddin ve Şeyh Bedreddin isimli iki Nakşi kardeşten bahseder. Onlara hakkında çok saygılı bir dil kullanır. Şöyle der: "On üç yaşından on altıya kadar (1878-1884) bu iki kimse maneviyatım üzerinde sihirli bir etki yapmıştı. Altmış yıla yakın bir zaman geçti hala içimi titretir."
Bir sonraki yazıda Uşaklıgil'in anılarını göreceğiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.