Mehmet Demirci

Kerkük'ün zindanı

Kerkük'le zengin kültür bağlarımız vardır. Eğitimli ve imkanı olan bir çok Kerküklü Türkmen Türkiye'de önemli mevkilere gelmiştir. Bilkent'in kurucusu ve ilk YÖK başkanı Prof. İhsan Doğramacı, Reha Muhtar'ın babası Prof. Cemal Muhtar Kerküklüdür. Prof. Suphi Saatçi mimari ve sanat tarihi çalışmaları yanında Kerkük'le alakalı bir çok kitabın yazarıdır.
Musiki, folklor ve genel kültür bakımından Kerkük Antep'in Urfa'nın devamı gibidir. Pek çok türkülerimiz ortaktır. Kerküklü sanatçı Abdurrahman Kızılay'ın türkülerini her zaman büyük zevkle dinledik. Kerkük hoyratları duygu ve hasret yüklüdür.
Hoyratlarda Türkçe sevdasının eşsiz örnekleri var: "Dilim dilim/ Kes kavun dilim dilim/ Men bu dilden vazgeçmem/ Olursam dilim dilim."
Dil, milli birliğin ve kültürün en önemli taşıyıcısıdır. Dil yaşadıkça birlik devam eder, Kerküklü bunun farkındadır: "Ay gitti ilim kaldı/ Altında kilim kaldı/ Kırdılar kol kanadım/ Hamd olsun dilim kaldı."
Yeni nesillere anadilini öğretmek ailenin başta gelen görevlerinden biri olmalıdır: "Alışsın/ Kibrit vur mum alışsın/ Baba dilin unutsa/ Yavru kimden alışsın."
***
İlk dinlediğim zaman beni can evimden vuran hüzünlü bir Kerkük türküsü var:
"Kerkük'ün zindanına attılar meni/ Mazlumlar sürüsüne kattılar meni/ Bir yanımı dağladılar ateşle annem/ Ne suçum ne günahım yaktılar beni"
"Türkmen obalarında yiten anneler/ Ne yuvalar kalmış ne de haneler/ Gökkubbeyi sarsar mazlum feryadım/ Elbette bir gün güler bize de seneler."
Parçayı Cem Karaca meşhur etti, Serhat Kabaklı ve Sevcan Orhan'dan da dinleyebilirsiniz (Youtube).
Hikayesini Suphi Saatçi'den sordum, Saddam'ın dayanılmaz zulümleri sırasında sözleri Fahrettin Ergeç tarafından yazılmış. Semir Yahyaoğlu'na göre bestesi Kerkük'ün büyük sanatçısı Demirçın'a aittir.
Azeri Türkleri ile Irak Türkmenleri aynı kültür havzasına aittir. Cem Karaca'nın babası Azeri'dir. Sanatçımız bu sebeple konuya ilgi duymuş olabilir. Çığlık çığlık yükselen sesi ve kendine has tavrıyla türküye hayat vermiştir.
***
Kerkük'ü hep böyle ağıtlarla, hüzünlerle mi hatırlayacağız? Ne yazık ki vaziyet öyle görünüyor. Orada petrol bulunduğu müddetçe, büyük güçlerin ilgisi ve Türkmenlere baskısı devam edecektir. Misak-ı milli sınırları içinde bulunan Musul ve Kerkük'ü bizden zorla alıp kopardılar. Türkiye olarak o sıralarda fazla bir şey yapamadık.
Sonraları baskılar daha da yoğunlaştı. Bugünkü ve geçmiş İktidarların Kerkük'ü ihmal ettiği söylenemez. El altından daima yardım ve ilgi sürüp gelmiştir. İmkan bulundukça da resmen desteklenmiştir. Ama ne yazık ki büyük devletler ve uluslararası güçler karşısında elimizden daha fazlası gelmemektedir. Türkiye ne kadar güçlenirse dış Türkler hakkındaki sesi ve etkisi o nispette artacaktır. Türkünün son dizesinde o ümidin sesi vardır: "Elbette bir gün güler bize de seneler."

Türk Ocakları Türkmenlere yardım için IBAN No:

Vakıfbank Balgat Şb. TR820001500158007302375455, Ziraat B. Balgat Şb: TR79 0001 0013 9507 9617 8750 02
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.