Mehmet Demirci

Ticaret ahlakı ve Muzaffer Ozak

Celal Kırca anlatır:

"Yazları hem kütüphanelerde çalışmak hem de tatil yapmak için İstanbul'a gelirdim. Her gelişimde sahaflara uğrar, kitap alırdım. Sahaflarda Muzaffer Ozak Hocanın dükkânına mutlaka uğrardım. O bildik babacan tavrıyla müşterilerini karşılar, güler yüzünü ve tatlı dilini esirgemezdi.

Sanıyorum 1980 yılıydı. Bir yaz günü dükkânına uğramıştım. Arapça bitaplara göz atıyordum. Suyuti'nin İtkan'ını gördüm. İki adet vardı. Birini elime aldım, içine baktım, sonra üzerinde kurşun kalemle yazılmış fiyatını gördüm, 125 lira yazılıydı. Sonra ötekini aldım ve ona da bir göz attım. Üzerinde 175 yazılıydı.

Şaşırmıştım. Kitaplar aynıydı ama fiyatlar arasında fark vardı. Muzaffer Ozak'a dönerek "Hocam bu iki kitap aynı ama fiyatları farklı, bir yanlışlık mı var?" dedim. O da bana "Evladım, bir yanlışlık yok. Birini yüz liraya aldım, 125 liraya satıyorum; ötekini 150 liraya aldım, 175 liraya satıyorum. İstediğini al." demişti.

Ben de ucuz olanı aldım. Fakat çok şaşırmıştım. Neredeyse her gün dükkanlarda fetiketlerin değiştirildiği, enflasyona göre fiyat ayarlamasının yapıldığı bir dönemde Muzaffer Hocanın bu tavrı beni ziyadesiyle şaşırtmış, ama bir o kadar da memnun etmişti. Bu davranışıyla o, benim için ticaret ahlakının nadir şahsiyetlerinden biri idi."

Kimdir Muzaffer Ozak?

İstanbul Karagümrük'te dünyaya gelen Muzaffer Ozak (1916-1985), ilk tahsilini 5-6 yaşlarındayken babasının arkadaşı Uşşaki şeyhi Abdurrahman Sami Saruhani'nin yanında yaptı ve 12 sene boyunca onun himayesinde kaldı. Bu arada ehil kimselerden Kur'an-ı Kerim, Arapça, hadis ve fıkıh eğitimi aldı. Sesi güzeldi, dini musiki meşk etti. Çeşitli camilerde müezzinlik ve vaizlik yaptı.

Sahaflık mesleğini öğrendi ve Beyazıt Camii'ne müezzin olarak tayin edildiği sırada Sahaflar Çarşısı'nda dükkan açarak müezzinliğe ilaveten sahaflık yapmaya başladı. Güzel Sanatlar Akademisi'ndeki hat ve tezyinat derslerine dinleyici olarak katıldı. Burada aldığı eğitim, el yazmaları konusundaki birikimine büyük katkı sağladı.

Muzaffer Ozak'ın dükkanına gelenler hem kitap karıştırma fırsatı bulur hem de onun sohbetinden istifade ederdi. Aynı zamanda Sahaflar Şeyhi diye anılan Ozak bir kitap uzmanı ve ayaklı kütüphaneydi. Özellikle yazma eserlere dair derin bilgisi vardı. Arapça, Farsça, Osmanlıca yazma eserleri ve yazarlarını iyi tanıyan bilen bir âlimdi. Ona göre sahaf olmanın temel şartlarından biri şudur: Kitap, parası bol olana değil erbabına verilir.

Onun sahaf dükkanında yalnızca kitap alım satımı yapılmazdı. Burası aynı zamanda tarih ve kitap sohbetlerinin yapıldığı ilim meclisi idi. Ben de 60'lı yıllarda öğrenci iken, kendisini yeterince tanımamakla birlikte, birkaç kere uğramış ve bazı kitaplar almıştım.

Muzaffer Ozak, Nureddin Cerrahi Tekkesi'nin postnişini idi. Yurt dışına gidip geldi. Amerika'daki takipçileri orada tekeler açtı. Karagümrük'teki Cerrahi tekkesi bugün de bir dini musiki ve irfan ocağı olarak hizmetine devam etmektedir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.