Nil Kuyumcu

Canım o fotoğrafı paylaşma... Sil ve unut!

16 Ağustos...
Türkiye'yi bir günde değiştiren darbe girişiminin ardından tam bir ay geçti...
Hayat nasıl da akıp gidiyor...
Sanki daha birkaç gün önceymiş gibi değil mi her şey?
Neydi o klişe söz: Gün geçmez, yıl geçer...
Hadi o sözü şimdi biraz daha değiştirelim ve şöyle diyelim:
"Gün geçmez ama yaz biter..."
Daha dün, "Nereye gitsek, yine Çeşme'de mi kazıklansak?
Protesto etsek başka yere mi kaçsak" diyorduk.
Peki bu yazdan geriye hafızalarımızda ne kalacak?
Tamam tamam!
Vallahi benim de gündeme biraz ara vermeye ihtiyacım var...
Üzerimizden TIR gibi geçen konuları öteleyelim mi?
O halde, aklımızda yazdan kalacak görüntü, elbette Facebook ve Instagram fotoğraflarıdır!
Madem öyle...
O fotoğrafları karizma yapmak, takipçi artırmak, beğenilmek için çektirenlere naçizane birkaç tavsiyem olacak.
Erkeklerden başlayalım...
Madde 1: Erkek ayağı çekici değildir.
Madde 2: Erkek ayağı kesinlikle çekici değildir.
Madde 3: Brad Pitt'in ayağı bile çekici değil. Daha ne diyeyim!
İsterse öndeki manzara okyanus olsun! O kadraja ayaklarınızı uzatmayın.
Bugüne kadar hiçbir kadının, sevgilisinden bahsederken, "Ya var ya bu adamın ayaklarına bayılıyorum. Yani sırf o ayaklar için onunla cehennemde yanarım. Hayır terk edeceğim, ama bir daha öyle ayak bulamam diye korkuyorum" dediğini duymadım!
Tam tersi, mevcutta bir çekiciliğiniz varsa bile o fotoğrafı koyduğunuz anda bitiyorsunuz!
Devam ediyorum...
Göbeğinizi sevin.
Sonuçta sizindir!
Her fotoğraf karesinde, onu "içinize çekerek" saklamayın.
Doğal pozunuz daha özgüvenli olacaktır. Aksi durumda ortaya bir garip Orhan Veli...
Pardon! Kasım kasım kasılmış bir Orhan Gencebay karesi çıkıyor ki hoş değil...
Sizi seven göbeğiniz ile sevsin.
Sevmeyen de sevmesin!
Bir seven bulunur.
Geri kalan maddeler kadınlar ve erkekler için ortaktır.
Buyursunlar:
Fotoğraf çekilirken yapılan zafer işaretini çözemedim.
Gerçi bazen bunu elini yan tutarak, "gülümseme" işareti olarak yapanlar da çıkıyor.
Hadi onları anlıyorum.
Ama o zafer nedir yahu?
Madem bir şey kazanmadınız, ortaya "içi doldurulmamış" görüntü ile çıkmayın!
Sosyal medyada, başarıları ile arz-ı endam edenlerin arasında imaj zedelemeyin.
Bir numara ile çıkın ortaya...
Size güveniyorum yapabilirsiniz.
Artık şu keyif sözü yerine başka bir şey gelsin!
Tırı keyfi, vırı keyfi bıktırdı.
Keyif denmesin de, geri kalan her şey kabul.
Kelime dağarcığınızı kurcalayın...
Yaratıcılıkta sınır tanımayın!
Evet... Biz sosyal medya fanileri, star değiliz!
Dolasıyla hayatımız da film değil!
İşte bu nedenle sosyal medya hesapları, fotoromana çevrilmesin.
Gün içinde bir tek kare ile altın vuruş yapılsın yeter!
Merak edilmek her zaman daha iyidir...
Kesin bilgi! Yayın!
Özetle...
Bir yaz daha, güneşini raftan indirip, denizinin eteklerini toplamaya çalışırken...
Hayat, "Bir günde değişirim ne olduğunu anlamazsın" derken...
En güzeli...
Akışına "en doğal halimizle" bırakalım gitsin...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.