Nil Kuyumcu

Bizimki bedelsiz askerlik!

Bir sabah uyanıyoruz ve belki de hiç ayak basmadığımız bir kentten şehit haberi geliyor...
Bir ayinin rutinini tamamlar gibi önce teröre lanet yağdırıyoruz...
"Bıkmadılar, bitmediler.." diye devam ediyor cümleler...
Aramızda kimileri, en ağıza alınmayacak küfürlerden birkaçını ardı ardına sıralıyor...
Daha duygusal olanlar, kendilerini ciğeri yanan annelerin yerine koyuyor...
Oradan hep birlikte sosyal medya cephesine koşuyoruz!
Klavyeden deli gibi mermi yağdırıyoruz çatışma bölgesine...
Bizim attığımız bombanın hızına hiçbir F-16 yetişemiyor...
Cansiperane savaşıyoruz sanal cephede...
Hashtaglar birbirini kovalıyor...
#vatan #sana #canım #feda
Ve ertesi sabah...
Biz askerliğimizi tamamlamış oluyoruz!
Bizim askerlikler hep kısa dönem! Hatta kısacık! Birkaç saat sürüyor! En fazla internet parası ödüyoruz... Kısa ve bedelsiz!
Ülke gündeminin diğer bölümlerine doğru yavaaaaş yavaaaş yol alırken, memleketin başka yerlerinde aileler, hiç bilmedikleri bir acının sancısıyla uyanıyor...
Balkonlar, evlerin hep "neşeli" bölümüdür ya...
Orada hüzün yoktur sanki...
"Gel balkona çıkalım" davetinin içinde, insana hep iyi gelen bir şey vardır...
Adını koymak zor...
Güzel işte!
Hani şu "balkon sefa"sından söz ediyorum..
Ama işte o sabah, bazı evlerin balkonlarında ne sefa kalıyor ne mutluluk...
Bir komutan kapıyı çalıp ailesine, evlatlarının şehit olduğu haberini veriyor...
Ve o evin balkonuna bir Türk Bayrağı asılıyor...
Bir acı; hem gurur hem isyanla dalgalanıyor balkonda...
Dudaklardan "Vatan sağolsun" sözü dökülse de, bütün sorular cevapsız kalıyor. Zamanı geri getirmek ise imkansızlaşıyor...
Şemdinli'de 10 askerimizi şehit verdik...
8 sivil de hayatını kaybetti...
İlk olmadığı gibi, son olmayacağı da kesin...
Peki ne yapacağız?
Kanıksamayalım yeter!
Kanıksamayalım da, ne yaparsak yapalım!
Sanki yavaş yavaş etkisini yitiriyor şehit haberleri...
Gözümüzün yaşı, eskisinden daha çabuk kuruyor...
Sanal cepheyi bile erken terk eder olduk...
Bu hayatta "acı"ya alışmak diye bir şey varsa eğer, sanki biz yavaş yavaş o acıya alışıyor gibiyiz...
Alışmayalım!
Eğer alışırsak, bu sorun iyice çözülmez hale gelecek...
Alışırsak, hiç ama hiç bitmeyecek...
Alışırsak, yıllarca teröre "isteyerek" veya "istemeyerek" destek veren bölge halkına derdimizi anlatamayacağız...
Ve eğer alışırsak, sanal değil gerçek bir cephede savaşan Mehmetçiğin hakkını ödeyemeyeceğiz!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.