Nil Kuyumcu

Peki İzmir Marşı size ne yaptı Ahmet Hakan!

Ahmet Hakan... Sizin memleket sosyal medyada "espri" konusu oldu diye hoşlanmadınız iyi güzel...
Yozgat ile ilgili yapılan "Sevgilini al Yozgat'a götür" capslerini sevmediniz...
Ve seslendiniz köşenizden, "Ne etti size bu Yozgat?" diye...
Hadi bakalım, şimdi ben soruyorum, İzmir size ne etti!

Ahmet Hakan, dünkü köşesinde İzmir Marşı'nı değiştirip, "Yozgat Marşı" başlığıyla şöyle yazdı:
"Yozgat'ın Çamlık'ında çiçekler açar/Testi kebabı orada lezzetler saçar/Sürmeli bilmeyenler yel gibi kaçar/Yaşa Bozok Paşa sen çok yaşa!"

Şimdi neresinden tutayım, ne diyeyim size Ahmet Hakan!
Değiştirecek başka marş bulamadınız mı?

Bizim gözlerimiz dolarak dinlediğimiz marşımızda "testi kebabı"nın işi ne?
Bir Kurtuluş destanını anlatan, içinde şehitlerimizin, Atamızın geçtiği marşın sözlerini, Yozgat esnaf lokantası mönüsüne dönüştürmek nereden aklınıza geldi Ahmet Hakan?

Siz hiç, İzmirlilerin "Yaşa Mustafa Kemal Paşa! Yaşa!" dizesini nasıl söylediğine şahit oldunuz mu?
Hani 10 Kasım'da saat 9'u 5 geçe, "artistlik" olsun diye, "ayağa kalkmadığınız" dönemleriniz var ya! (Artistlik sizin benzetmenizdi biliyorsunuz!
Hatta itirafınız...) İnanın, marşımızı İzmir'de dinleseniz, o dönemde bile ayağa kalkar; pardon sizin söyleyişinizle "fırlar" ve bize eşlik ederdiniz!

Ah be Ahmet Hakan!
Ben hiç sevmem öyle "Evet şimdi İzmir sizden özür bekliyor" falan sözünü...
Benim "kitabımda" özrün bir anlamı yoktur mesela!
"Özür falan dileme! Özür dilenmesini gerektirecek şeyler yapma"dır hayat felsefem!

O nedenle, hadi biraz da sizin, arada yaptığınız tarzınızla yazmaya çalışayım:
Sevgili Ahmet Hakan.
Bir deyiver hele!
Sen bunu niye yaptın?
Öyle içinden geldi, enine boyuna düşünmeden yazıp mı çizdin?
'İzmirliler, hoşgörülüdür, güler geçer' mi dedin?
İyi de bir Kurtuluş mücadelesini anlatan marşta, hele hele Atatürk'ün yerine bir başka ismi nasıl koyuverdin!
Ya Ahmet Hakan!
Bak bir düşün hele...
Sakalını mı sıvazlayıp düşüneceksin...
Kravatını mı çıkaracaksın...
Yoksa kravatını takıp bir aynaya bakıp mı düşüneceksin bilemem!
Hadi bizi geçtim...
Bak bir hayal et!
Bozok Paşa bu marşın sözlerini değiştirdiğini okusa kalbinden vurulmaz mıydı!
Atına atlayıp senin yanına gelip 'Hemşehrim sen ne yapıyorsun, kendinde misin?' diye sormaz mıydı!
Sen deyiver hele...
Aman bizi niye yareledin Ahmet Hakan!

Ahmet Hakan köşesini yazarken hangi ruh hali içindeydi?

BİR: Karnı çok acıkan yazar hali...
İKİ: Memleket hasreti çeken yazar hali...
ÜÇ: Canı İzmirlilerle uğraşmak isteyen yazar hali...

Peki biz ona ne yapalım?

BİR: Yazısını yazarken başına toplanıp çiğdem çitleyelim.
İKİ: 'Ahmet Hakan papyon taksın' diye kampanya başlatalım.
ÜÇ: Atatürk aşkı kalbine bir kere işlemiş adam o yoldan geri dönemez.
Durun bakalım bir bekleyelim, ne cevap verecek. Ona göre bir karar alırız...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.