Kalp değil, Osmanlı haremi arkadaş!

2018'in ilk yazısı olması sebebiyle hiç öyle trajik konulara girmeyeceğim...
Yılın geri kalan günlerinde bunları nasılsa yapacağız...
Bugün eğlence vakti...

***
Her şeyden önce Allah hepimize bu yıl, "uzaya kebap gönderen" abilerimizin kafasından versin...
Güzel bir hayat...
İnsan özeniyor...
İsviçre'nin Zürih kentindeki Ayverdi restoranın ortaklarından Ali Ayverdi, "Balonla Weiningen'den uzaya kebap gönderdik. Kebap, 37.795 metre yüksekliğe erişti. Uzaya çıkan ilk kebap rekorunun kayıt altına alınması için Guinness Rekorlar Kitabı'ndan yetkililerle iletişime geçtik. Çok araştırma yaptık ve bizimkinin stratosfere ulaşan ilk döner kebap olduğunu düşünüyoruz" demiş...
Bir yazar olarak, bu hayal gücünü çok kıskandım, itiraf ediyorum...
Ben de yazılarım daha çok okunsun, kitabım satsın diye "evrene pozitif enerji" gönderiyordum, oysa al kitabı direkt Mars'a yolla değil mi?
Hiç aklıma gelmedi!

***
Hadi yazıya insanın içindeki "merak" canavarını uyandıran...
Kendini, "balkonda hunharca çiğdem çitleyerek", gelen geçeni gözetleyen komşu teyze gibi hissettiren konularla devam edelim...
Şimdi bu ünlüler, aşk membası falan buldu da bizim mi haberimiz yok...
Işık hızını bile geçerek, aşktan aşka nasıl ilerliyorlar?
Kadını/adamı, üç gün önce ayrıldığı sevgilisi/eşi için, Küçük Emrah modunda görüyorsun...
Hooop aradan 1 hafta geçiyor...
Aaaa o da ne?
Gözlerinden adeta "kalpli emoji"ler fışkırıyor...
Arkadaş, ünlü olunca kalbindeki odacık sayısı mı artıyor, senin o kalp, odayı falan aşıp triplekse mi dönüşüyor?
Ne zaman unuttun, ne zaman yenisini buldun, ne zaman ona da aşık oldun be?
4 odacıklı kalp değil, Osmanlı haremi mübarek!

***
Bir de bakın fena halde merak ettiğim bir konu daha var!
Elimde değil...
Şimdi böyle sokakta görsen, "Kadıncağız evde bütün gün elinde sarı bez, bir yeri ovalıyordur" diye düşündüğün "Hanım Teyze" modlu hemcinslerim; sevgililerine, kocalarını öldürtüyor!
Bence bu ikna yeteneği, üniversitelerde tez konusu olarak falan okutulmalı!
Yani o azmettiricinin yanına gidip, röportaj yapıp, "Pardon da tam olarak ne diyerek ikna ediyorsun ablacım sen yaa! Adama 'Bakkala git, yoğurt al' diyorsun zor geliyor. Hani yanlış anlama da öyle bir Victoria Secret meleği de değilsin! İşin sırrı nedir?" demek istiyorum...

***
Bu konu bitmez...
Daha aklıma neler geliyor da, yer bitti...
Ama yazıyı şöyle bir merakla tamamlayalım...
Benim içimdeki hissiyat, 2018'in çok güzel geçeceğini söylüyor...
Acaba, Adanalılar bilmediğimiz bir yerden istihbarat mı aldı?
Malum, onlar bu yıl 2019'a direkt geçti....
2018'i atlayıp, 2019'a ışınlanmaları için henüz dünyanın geri kalanına açıklanmayan bir sebep olabilir mi?
Alooo Adana, niye 2018'i pas geçtiniz...
Bildiğiniz bir şey varsa söyleyin, insanı çatlatmayın...