Ne ilk ne de son

Başbakan Erdoğan'ın "Demokratikleşme Paketi" açıklamalarının bir "öncü" bir de "artçı" etkilerinden söz edilebilir. Ama bu etkilerin daha devam edeceği ve toplumun tüm katmanlarında yarattığı ve yaratacağı etkilerin "halka teorisi" gereği yayılarak kılcal damarlara kadar gideceği açık. Pakette nelerin olduğu, nelerin olmadığı ve olması gerektiğiyle ilgili tek tek detaya girmek istemiyorum çünkü, haberlerimizde tüm bu ayrıntıları bulacaksınız. Bunun yerine, dün ve bugün ile yarını anlatacak bir analiz yapalım isterseniz. Çünkü, dün itibarıyla hiçbir şeyin artık eskisi gibi olmayacağı bir kez daha kayıtlara geçirildi. Bazı kesimlere göre, Başbakan'ın demokratikleşme paketinin içeriğine girmeden yaptığı ön konuşması, "İkinci Balkon Konuşması" kıvamında. Yeni yüzyıla uyumla ilgili toplumun tüm katmanlarındaki derin kaygılara seslenen ve bu kaygılara "sizi anlıyorum ve kaygılarınızı gidermek istiyorum" mesajı veren bir girizgahtı. Şehit annelerinden Atatürk'lü, Menderes'li demokrasi vurgusuna kadar her cümlenin özenle seçildiği çok açık.
Daha düne kadar yaygın olan toplum nizamının kurgulayıcılarının, dönemin yöneticilerini ikna eden koşullarını hatırlatması da o yüzden zaten. Ama bugün artık çok farklı. Paradigmalar değişti. Türkiye'nin gelecek 10 yıl içinde dünyanın 10. büyük ekonomik gücü haline gelmesi de hayal değil. Ancak, bunun için sadece ekonomik dönüşüm değil, demokratik dönüşüm de şart. 30 yılı aşan gecikmenin sorumlusunu aramak yerine, önümüze bakmak ve yapılacakları konuşmak da en sağlıklı olan.
Paketle ilgili yapılan yorumlara bakıyorum, eksik diyen, hayal kırıklığı diyenlere sesleniyorum. Peki, siz ne diyorsunuz? Düne takılmak ve yapılmak istenilenleri eleştirmek dışında nedir önerileriniz?
Artık sadece korku ve endişe pompalayarak iktidar olma dönemi bitti. Evrensel değerlere öncelik veren ve mutlaka eleştiren ama değişim ihtiyacına yüzünü çeviren veya yok sayan şekilde değil, güven veren ve çağdaş eleştiri ve öneriler getirmelisiniz.
Güven vermenin yolu inanın buradan geçiyor.
Tartışmaktan korkmayın. Bu paket ne ilk ne de son, Başbakan Erdoğan'ın da dediği gibi...