Seda Kaya Güler

Oteller erkeklerin mi?

Bakan, CEO, yani üst düzey yönetici, en son kararı veren kişi, girişimci, kendi işinin patronu, milyon dolarların sahibi kadınlar dünyanın dört bir yanından İstanbul'a gelmiş. Peki, bizim insanımızın tepkisi ne buna? Daha doğrusu erkeklerin tepkisi. Öyle sıradan vatandaş da değil. Elinde dosya, otel asansörüne bindiğine göre, halinden tavrından da anlaşıldığına göre o da bir yönetici veya işadamı.
Kalabalığı görünce soruyor bana, "Ne o toplantı mı var?"
"Evet," diyorum, "Dünya Kadınlar Zirvesi."
Gülerek, "Ne gerek var otelde toplanmaya? Evlerde buluşsaydınız ya?" diyor gülümseyerek. Belli ki zirvenin trafiği, kalabalık, kapıdaki yoğunluk rahatsız etmiş beyefendiyi.
"Siz niye otellerde toplanıyorsunuz? Siz toplanırken iyi de kadınlarınki mi rahatsız ediyor sizi. Ayrıca sizin tekelinizde mi otellerde toplantı yapmak?" diyorum.
EZİK KADIN
Beklemiyordu bu cevabı belki de. Erkekler ne derse doğru olduğuna inanan kadınlar misali, "Haklısınız! Ne yapalım işte hoşgörün!" falan diyeceğimi sanıyordu herhalde.
Aynı anda utanıyor verdiği cevaptan, "Haklısınız," diyor ve sessizce uzaklaşıyor.
Kadın konusuna böyle yaklaşıyoruz işte. Bu yüzden çok fazla ilerleme kaydedemiyoruz. Bu yüzden toplum olarak sınıfta kalıyoruz, ikili ilişkilerde çuvallıyoruz. Kadını önemsemiyoruz. Kadının kendini önemsemesine karşı çıkıyoruz. İstiyoruz ki kadın sürekli ezik olsun, fedakarlık yapsın, suçluluk duysun, her şeyin sorumlusu olarak görülsün. Erkekler önde, o arkada olsun.
En aklı başında diyeceğimiz erkek bile, sokakları, meydanları, otelleri kendine ait görüyor, kadınların orada olmasını, toplanmasını, yemek yemesini istemiyor. Kadın oralarda gönlünü eğlendirecekse var olsun istiyor.

KÜÇÜMSEMEK

O yüzden otellerde görünmek istemez Türk kadını. Otelin kapısından içeri girerken görülünce başka şeylerin akla gelmesinden rahatsız olur. İlla bir açıklama yapmak zorunda kalır, özellikle Anadolu'da daha zordur bir kadının otelde kalması.
Ama işte kadınlar taşları yerinden oynatıyor. Oynatacak. Düzen değişecek. Değişmeli. Bu zihniyetten, bu bakış açısından kurtulmalıyız. Zirvede konuşan bir erkeğin sözleriyle bitirmek istiyorum bugünkü yazıyı. Microsoft'un Ortadoğu ve Afrika Başkan Yardımcısı Ali Faramway dedi ki: "Erkekler kendilerini överken, kadınlar suçlu hisseder. Ve başarılarını küçümsemeye kalkarlar. Ve savunmaya geçerler. Toplum, sistem onları buna zorluyor. Bunu değiştirmek zorundayız."
Bence de. Medyayı kadınlara açarsak, otellerde toplantı yapmanın onların da hakkı olduğuna sahiden inanırsak bir şeyler değişecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.