Seda Kaya Güler

Ne olacak şimdi?

Kadına yönelik şiddette gelinebilecek son noktadayız. Acilen bir şeyler yapılması gerekiyor. Dün de belirttiğim gibi sadece kadınların yasta olması, onların tepki göstermesi yetmez. Erkeklerin de sorunu sahiplenmesi gerekiyor.
Şiddetin hız kesmeden devam etmesi gösteriyor ki;
Erkekler güçsüz. Erkekler sorunlu. Erkekler çaresiz. Tıpkı Herkesin soluksuz izlediği televizyon dizisi "Öyle Bir Geçer Zaman ki"nin Ali Kaptanı gibi. Ali Kaptan ilk bakışta nasıl biriydi? Güçlü bir erkek, dediğim dedik, sert, otoriter bir baba. Çocukları da korkuyordu ondan, karısı da. Hep suyuna gittiler onu kızdırmamak adına. Dediğini yaptılar.
Ama sonra gördük ki aslında Ali Kaptan bir hiç. Karısı Cemile ondan daha vakur, daha onurlu ve daha güçlü bir kadın. Ali Kaptan yıkılırken o ayakta kaldı, Ali kaptan küçülürken o büyüdü. Ali Kaptan ezildikçe ezildi, tüm mahallelinin gözünde saygınlığını yitirdi.
ÖFKEYE YENİLMEK
Elinde ne kaldı Ali Kaptan'ın? Öfkesi. Fiziksel gücünü de güvenerek bu öfkesini herkesten çıkarmaya başladı. Peki, kime zararı oldu? Başta kendine, sonra karısına ve çocuklarına. Ama onlar yaşadıkları acılara rağmen kendilerine kurtardılar ve kadının, annenin çocuklarına kanat germesiyle ayakta kalmayı başardılar. Ama Ali kaptan erkeklik öfkesine yenik düştüğü için uzun süre kalkamayacak.
İşte erkeklerimizin çoğu böyle. Hayata olan öfkelerini, başarısızlıklarını en sevdikleri yakınlarından çıkarıyorlar. Toplum da, medya da onları körüklüyor. Erkeklik adı altında hep onu haklı çıkarmaya çalışıyor. Adam öfkelendi mi, sebebi mutlaka kadından biliyor. "Kadın dırdır yapmıştır, kadın bir şey istemiştir, kadın açık giyinmiştir, kadın aldatmıştır vsDövse, şiddet uygulasa da "Erkektir yapardır," diyerek sırtını sıvazlıyor.
GÜÇSÜZ ERKEK
Kadına da bu çaresizliğe katlanmak düşüyor. O da güçlü olmasına rağmen, gücünün farkında olmadığı gibi -tıpkı Cemile gibi, sesini çıkarmıyor.
Canına tak ettiği zaman ayaklanıyor ve çocuklarını alıp, kendi başının çaresine bakmaya çalışırken de olanlar oluyor. Bu kez de terk edilmeyi kabullenemiyor erkekler. Sadece onlar terk edebilir, kadının terk etmesi, dünyanın sonu anlamına geliyor. Çünkü zavallı, çünkü hasta, çünkü yenilmiş, çaresiz. Aslında çaresiz olan kadın değil. Erkekler. Çaresizlikten kadını dövüyor ve öldürüyorlar.
Güçlü olsalar, sonuçlara katlanacak, yenilmeyecekler. Ama güçsüzlükleri içinden çıkılmaz bir hale dönüşünce hınçlarını kadından çıkarıp onları öldürmeyi "erkeklik" olarak görüyorlar.
Sıkıştıkları zaman da "namus" kisvesi altına sığınıyorlar. "Aldattı, öldürdümAslında yok öyle bir şey. Aldatan da aldatılan da kendileri. Kendi kendilerini aldatıyorlar. Olan kadınlara ve çocuklara oluyor.
Çözüm erkekleri tedavi etmekte. İyi bir toplum önce erkeklerini eğitmek zorunda. Kadın eğitimi önemli ama erkeklerin de eğitilmesi, terbiye edilmesi, erkek olmanın değil, adam olmanın önemli olduğunu anlatmak gerekiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.