Nasıl bir hediye?

Bugün Sevgililer Günü. Kimimize göre anlamlı, kimimize göre de anlamsız bir gün. Türkler olarak birçok önemli günü, bırakın kutlamayı hatırlamayı bile unuturuz ama Sevgililer Günü, tüketimi canlandırdığı için, medyanın da pompalamasıyla epeydir gündemimizde. Her geçen yıl biraz daha benimseniyor ve adeta bir çılgınlığa dönüşüyor.
Mücevherinden konfeksiyonuna, turizminden çiçekçisine hemen hemen bütün sektörler, bugüne hazırlanıyor. Eh bizde de ister istemez bir beklenti oluşuyor. Çoğumuz bu çılgınlığın etkisinde kalarak bu günü sevgilimizle birlikte geçirmeye özen gösteriyor, ona sevgimizi gösterecek hediye vermek ve ondan da anlamlı hediyeler almak istiyoruz...
"Hediyenin küçüğü büyüğü olmaz, önemli olan hatırlanmak" deriz ama her hediyeyi de beğenmeyiz. Çiçek biz kadınlar için çok önemli olsa da "Bir demet çiçeği pırlanta yüzüğe tercih ederim" diyen kadının samimiyetine nedense pek inanmayız.

KÜÇÜK AMA ANLAMLI
Dışından memnun olmuş görünse de içinden daha değerli bir hediye beklediği düşünülür. Kısmen doğrudur bu ama bana göre kadınlar için önemli olan en önemli şey, "değer verilmek" tir. Söylenilen bir sözün unutulmaması, buradan yola çıkılarak neyin sevildiğinin bilinmesidir.
"Seks and The City" dizisinin Samantha'sı patronu ve büyük aşkı Richard'ın her buluşmaları ve sevişmelerinin ardından yatağa "değerli hediyeler" bırakmasından çok etkilenmişti. Ama bir süre sonra yazılan notları beğenmemeye ve samimiyetinden şüphelenmeye başladı. Biraz araştırınca hediyeleri zengin sevgili Richard'ın seçmediğini ve gay asistanına aldırdığını öğrendi. Büyü bitmişti...
Aynı dizinin bir başka bölümünde Carrie hayal kırıklığına uğrar, çünkü sevgilisinin aldığı nişan yüzüğü asla takmayacağı türdendir, yani erkek son derece dürüst, iyi niyetli, sevgi dolu olmasına ve kadını sevmesine rağmen onun tarzının ne olduğunu bilmemektedir. Duruma kız arkadaşlar müdahale eder ve yüzük Carrie'nin istediği gibi değiştirilir.

NE İSTERSİNİZ?
"Bir kadına alınmış en güzel hediyeler"i düşününce aklıma hemen Nazan Şoray'ın sevgilisinden aldığı hediye geliyor. Bir tarihte o dönemin popüler ismi olan Nazan Şoray, bir işadamı ile birliktedir. Mücevher, kürk gibi değerli hediyeler alan Nazan Şoray'ın unutamadığı hediye, sevgilinin gittiği her yurt dışı seyahatinden, o tarihlerde Türkiye'de olmayan tatlandırıcılarla geri dönmesi olmuş. Sevgilisinin diyet yaptığını bilen iş adamı, otelde, kafede, restoranda gördüğü şekerleri cebine atıp, sevgilisine getiriyormuş.
Peki, siz ne istersiniz? En unutamadığınız hediyeniz neydi? Veya sevgilinizin yarın veya tanışma/evlenme yıldönümünüzde size ne almasını istersiniz? Yanıtlarınızı bekliyorum...