Kadının kararı
İster gündemi değiştirmek için olsun, ister bir nabız yoklama. Kadınların kürtaj ve sezaryenle ilgili açıklamaya tepkileri büyük oldu. Kadın örgütleri, kadınlar ve erkekler tek ses oldu ve "kadın bedeni" üzerinden siyaset yapılmasına karşı çıktı.
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği, KA.DER, KAGİDER, Kadın Partisi Girişimi, partilerin kadın kolları vs. bu açıklamanın kadın bedenine taciz olduğunu dile getirdiler.
Örneğin KA.DER, yönetim kurulu adına Başkan Çiğdem Aydın'ın yaptığı açıklamayla, Başbakan'ın sözlerinin insan haklarına, kadının insan haklarına, Türkiye'nin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı ve saldırı olduğunu belirtti, "Başbakan, erkek siyasetçilerin sıklıkla yaptığı gibi 'kadın bedeni üzerinden' gündem değiştirmeye çalışmaktadır. Türban bitti, '3 çocuk-5 çocuk yapın' başladı, o bitti kürtaj başladı. Yapılan, bu kez de kadın bedenine 'Siyasi taciz'dir" dedi.
ÖRGÜTLERİ TEPKİLİ
KAGİDER Başkanı Gülten Türktan da, "Kadının insan hakları mücadelesi kapsamında bugüne dek kazanılmış tüm haklar çok önemli ve taviz verilmeyecek temel haklardır. Kadının bedensel bütünlüğü, siyasi ve sosyal özgürlüğü, ekonomik ve politik yaşamda özgürce var olma hakkı, cinsel ve üreme hakları bir bütündür ve kadın erkek eşitliği konusunda temel haklardır. Kadın güçlenmesine hizmet eden çalışmalar yapacağını vaat eden bir hükümetin ve siyasi iradenin, kadının en temel insan hakkını tartışmaya açması çok çelişkili bir durumdur" dedi.
Kadın örgütlerinin üzerinde önemle durduğu bir konu da "kadın bakanlığı" meselesi. Bakanlıklar yapılanırken, kadın kurulaşlarının bütün itirazlarına rağmen kadın bakanlığının kaldırılarak yerine aile ve sosyal politikalar bakanlığı kurulmasının ne kadar yanlış olduğunun ortaya çıktığını söyleyen İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Nazan Moroğlu, "Kadın Bakanlığı'na acilen ihtiyaç var!" açıklaması yaptı ve şunları söyledi:
BAKANLIK OLMALI
"Nasıl doğum yapacağı ve kürtaj konusu kadını ilgilendirir. Bilimsel olarak sakıncaları varsa, bunun bilimsel verilerle anlatılması, var olan sorunlara çözüm yerine yeni sorunlar yaratılmasının önlenmesi için toplumsal cinsiyet eşitliğini söylemden eyleme geçirecek bir Kadın Bakanlığı kurulmalıdır."
Aile ve Sosyal Politikalar Başkanı Fatma Şahin'in bu konu üzerine ne söyleyeceği de merak konusuydu. Onun açıklaması da kadın kuruluşların tatmin etmedi. Bu nedenle KA.DER, basın bildirisinde "Sayın Fatma Şahin'i kadınların hak ve özgürlüklerini savunmaya ve kadınların yanında durmaya, kadınlardan yana tavır almaya davet ediyoruz" demek zorunda kaldı. Her konuda olduğu gibi bu konuda da AK Partili kadın milletvekilleri sessiz kalmayı tercih etti.
Kadın örgütlerinin ortak görüşü şu: "Anne olmak da, anne olmamak da, istenmeyen gebelikte özgür karar vermek de kadının kendi verebileceği kararlardır."
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği, KA.DER, KAGİDER, Kadın Partisi Girişimi, partilerin kadın kolları vs. bu açıklamanın kadın bedenine taciz olduğunu dile getirdiler.
Örneğin KA.DER, yönetim kurulu adına Başkan Çiğdem Aydın'ın yaptığı açıklamayla, Başbakan'ın sözlerinin insan haklarına, kadının insan haklarına, Türkiye'nin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı ve saldırı olduğunu belirtti, "Başbakan, erkek siyasetçilerin sıklıkla yaptığı gibi 'kadın bedeni üzerinden' gündem değiştirmeye çalışmaktadır. Türban bitti, '3 çocuk-5 çocuk yapın' başladı, o bitti kürtaj başladı. Yapılan, bu kez de kadın bedenine 'Siyasi taciz'dir" dedi.
ÖRGÜTLERİ TEPKİLİ
KAGİDER Başkanı Gülten Türktan da, "Kadının insan hakları mücadelesi kapsamında bugüne dek kazanılmış tüm haklar çok önemli ve taviz verilmeyecek temel haklardır. Kadının bedensel bütünlüğü, siyasi ve sosyal özgürlüğü, ekonomik ve politik yaşamda özgürce var olma hakkı, cinsel ve üreme hakları bir bütündür ve kadın erkek eşitliği konusunda temel haklardır. Kadın güçlenmesine hizmet eden çalışmalar yapacağını vaat eden bir hükümetin ve siyasi iradenin, kadının en temel insan hakkını tartışmaya açması çok çelişkili bir durumdur" dedi.
Kadın örgütlerinin üzerinde önemle durduğu bir konu da "kadın bakanlığı" meselesi. Bakanlıklar yapılanırken, kadın kurulaşlarının bütün itirazlarına rağmen kadın bakanlığının kaldırılarak yerine aile ve sosyal politikalar bakanlığı kurulmasının ne kadar yanlış olduğunun ortaya çıktığını söyleyen İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Nazan Moroğlu, "Kadın Bakanlığı'na acilen ihtiyaç var!" açıklaması yaptı ve şunları söyledi:
BAKANLIK OLMALI
"Nasıl doğum yapacağı ve kürtaj konusu kadını ilgilendirir. Bilimsel olarak sakıncaları varsa, bunun bilimsel verilerle anlatılması, var olan sorunlara çözüm yerine yeni sorunlar yaratılmasının önlenmesi için toplumsal cinsiyet eşitliğini söylemden eyleme geçirecek bir Kadın Bakanlığı kurulmalıdır."
Aile ve Sosyal Politikalar Başkanı Fatma Şahin'in bu konu üzerine ne söyleyeceği de merak konusuydu. Onun açıklaması da kadın kuruluşların tatmin etmedi. Bu nedenle KA.DER, basın bildirisinde "Sayın Fatma Şahin'i kadınların hak ve özgürlüklerini savunmaya ve kadınların yanında durmaya, kadınlardan yana tavır almaya davet ediyoruz" demek zorunda kaldı. Her konuda olduğu gibi bu konuda da AK Partili kadın milletvekilleri sessiz kalmayı tercih etti.
Kadın örgütlerinin ortak görüşü şu: "Anne olmak da, anne olmamak da, istenmeyen gebelikte özgür karar vermek de kadının kendi verebileceği kararlardır."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.