Seda Kaya Güler

Bazıları sıcak sever

Geçtiğimiz Perşembe akşamı SkyTürk 360'da, Sevim Gözay'ın hazırlayıp sunduğu "Bazıları Sıcak Sever" programına konuk oldum. Diğer konuklar ressam ve minyatür sanatçısı Günseli Kato ve genç şarkıcı Emir Yeşil idi. Önce hepimiz kendimizden ve son çalışmalarınızdan söz ettik. Minyatür çalışmaları ile tanıdığımız Günseli Kato performans çalışmalarını anlattı. Son olarak Ankara'da Harvey Nichols mağazasının vitrininde iki saat süren canlı bir performans çalışması yapmış, vitrine kurulan şantiye dekorunda beton zemin üzerinde Maslak Kulelerini resmetmişti.
Sanatçı şu günlerde bir de televizyon programı yapıyor. Farklı isimlerle gündemdeki ve gündeme oturacak bir konuyu tartışıyorlar. Farklı düşüncelerde insanların bir araya gelip tartışması güzel ama ilginç olmak ve gündeme gelmek adına saçmalamak ne kadar doğru. Günseli Kato da bu konuda dertli ama doğru bildiklerini söylemekten geri kalmıyor.
ŞARKICININ SORUNU
Emir Yeşil ise genç bir şarkıcı... Pop müzik yapıyor ama Türkçe değil İngilizce söylüyor. Böyle bir seçim yapmış. Ne var ki şarkılarını kimseye duyuramıyor. Çünkü yabancı şarkı çalan radyolar, "Sen Türksün, biz yabancıların şarkılarını çalıyoruz" derken, Türkçe şarkı çalan radyolar da, "Biz İngilizce şarkı çalmıyoruz" diyerek genç şarkıcıyı reddediyorlarmış. Dolayısıyla klipleri de televizyonlarda yayınlanmıyor. Böyle bir ikilem sadece Türkiye'de yaşanır. Oysa çok güzel sesi var Emir'in... Şarkıları da özgün. Bildiğimiz yabancı şarkıları söylemiyor, özel besteler alarak hazırlamış albümünü... Sesi güzel, Phill Collins'i andırıyor. Yakışıklı da... Erurovison'a rahatlıkla gidebilir.

KADINLARIN KARARI

Ben de yeni kitabım Kıpkırmızı'da söz ettim. Yani cinsellikten ve gündemdeki kürtaj tartışmalarından ve tabii feminizmden... Ertesi gün bizim sitenin güvenlik görevlisi beni durdurup, "Abla, dün akşam televizyonda sizi izledim, feminizmden bahsettiniz. Sizin anlattığınız kadarıyla kötü bir şey değil, peki ama niye feministlere erkek düşmanı deniliyor?" diye sordu.
Niye? Sorun da bu zaten. Kadınların eşitsizliklerin ve haksızlıkların ortadan kaldırılmasını istemeleri neden birilerini rahatsız ediyor? "Kadınların bu beden benim" demesi, nasıl giyineceklerine, başlarını örtüp örtmeyeceklerine, ne zaman ve kiminle evleneceklerine, çalışıp çalışmayacaklarına, ne zaman ve nasıl doğuracaklarına kendilerinin karar vermesi neden istenmiyor?
Neden kadınları sadece anne olarak görmek istiyor ve hiçbir şeye karar vermelerini istemiyoruz...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.