Cengiz Abazoğlu'ndan ricam
Magazin gündeminin konularından biri modacı Cengiz Abazoğlu'nun 30-35 yaş üstü kadının bikini ve mini etek giymemesiyle ilgili söylediği sözler. Karşı çıkanlar da var, onaylayanlar da...
Yaş sınırını erkene almış bence Cengiz Abazoğlu. Günümüzde 30-35 yaş bir kadın için yolun yarısı değil başlangıcı sayılabilir. Ayrıca beslenme tarzı, yaşam alışkanlıkları, estetik ve kozmetik sektöründeki gelişmeler sayesinde, kadınlar ve erkekler yaşlarını göstermiyorlar. Evet, Abazoğlu'nun da belirttiği gibi yer çekimine karşı durmak mümkün değil ama bunu geciktirmek mümkün. Dolayısıyla benim sınırım 50 yaş üstü. Dileyen, kendine yakıştıran giyebilir, bu durumda sınır kişiye göre de değişir. Çevremize baktığımızda yaşı 50-60'ın üzerinde olmasına rağmen miniyi de bikiniyi de kendine yakıştıranlar var, gayet de hoş durabiliyor. Ama genelleme yaptığımızda herkeste hoş durmadığını da görüyoruz.
GİYİNME MERAKI
Cengiz Abazoğlu'nun söyledikleri bence insanlarımızdaki giyme yanlışları ile ilgili. Bunu da gerek kendisinin yorumcu olduğu "Bana Her Şey Yakışır" gerekse diğer kanallarda yer alan "Bugün Ne giysem" ve benzeri programlarda görebiliyoruz zaten.
Korkunç örneklerle karşılaşıyoruz. Burada önemli olan kendini tanımak, vücudunu tanımak aslında. Tayt mesela. Herkes bacağa çorap gibi yapışan tayt giyiyor. Kışın uzun, yazın diz altında biten boylarda. Evet, çok rahat. Elastiki olduğu için sıkmıyor, rahatsız etmiyor vs... Giymesi de çok kolay. Ama hem kişinin aynada baktığında kendisini beğenmesi hem de kendisine bakanlara beğendirmesi gerekmiyor mu? Kendimiz için giyindiğimiz kadar başkalarına da kendimizi beğendirmek için giyinmiyor muyuz?
Niye o kadar çok para harcıyoruz giyime? (Ayrıca bu da üzerinde durulması gereken bir konu.) Güzel olmak, beğenilmek için. O zaman vücudumuza, yaşımıza uygun giyinmemiz lazım.
PROGRAMIN AMACI NE?
Türk kadınları olarak, genelde kısa boyluyuz, bacak mesafemiz kısa ve kalın basenliyiz. Evet, Jennifer Lopez'in de bacakları kalın, kocaman bir poposu var ama vücudunda gram yağ yok, sarkma yok, fazlalık yok. Dolayısıyla ona poposunu ortaya çıkaran kıyafetler çok yakışıyor.
Tabii ki isteyen istediği gibi giyinir. Buna kimsenin itirazı olmaz. Ama o zaman da lütfen, "Bana her şey yakışır" diyerek ekrana çıkmasınlar. Hele hele kendilerini "Dünyanın en güzel kadını" olduğuna inanan ve bunu aynaya onaylatan kraliçe yerine koymasınlar.
Giyinmenin kuralları konusunda tavsiyeler vermek isteyen Cengiz Abazoğlu'ndan ricam ise, danışmanı olduğu programın konseptine de karışması ve format adına kadınların birbirlerini çirkin bir şekilde eleştirmelerine karşı çıkması. Şık olmak, sadece giyimle olmaz, başkalarına saygılı olmayı da gerektirir. Biz gençlere, "Yeter ki şık olun ama gerisine karşımayız, hatta kötü kalpli insanlar olmanızda yarar var" mesajı mı vermek istiyoruz?
Yaş sınırını erkene almış bence Cengiz Abazoğlu. Günümüzde 30-35 yaş bir kadın için yolun yarısı değil başlangıcı sayılabilir. Ayrıca beslenme tarzı, yaşam alışkanlıkları, estetik ve kozmetik sektöründeki gelişmeler sayesinde, kadınlar ve erkekler yaşlarını göstermiyorlar. Evet, Abazoğlu'nun da belirttiği gibi yer çekimine karşı durmak mümkün değil ama bunu geciktirmek mümkün. Dolayısıyla benim sınırım 50 yaş üstü. Dileyen, kendine yakıştıran giyebilir, bu durumda sınır kişiye göre de değişir. Çevremize baktığımızda yaşı 50-60'ın üzerinde olmasına rağmen miniyi de bikiniyi de kendine yakıştıranlar var, gayet de hoş durabiliyor. Ama genelleme yaptığımızda herkeste hoş durmadığını da görüyoruz.
GİYİNME MERAKI
Cengiz Abazoğlu'nun söyledikleri bence insanlarımızdaki giyme yanlışları ile ilgili. Bunu da gerek kendisinin yorumcu olduğu "Bana Her Şey Yakışır" gerekse diğer kanallarda yer alan "Bugün Ne giysem" ve benzeri programlarda görebiliyoruz zaten.
Korkunç örneklerle karşılaşıyoruz. Burada önemli olan kendini tanımak, vücudunu tanımak aslında. Tayt mesela. Herkes bacağa çorap gibi yapışan tayt giyiyor. Kışın uzun, yazın diz altında biten boylarda. Evet, çok rahat. Elastiki olduğu için sıkmıyor, rahatsız etmiyor vs... Giymesi de çok kolay. Ama hem kişinin aynada baktığında kendisini beğenmesi hem de kendisine bakanlara beğendirmesi gerekmiyor mu? Kendimiz için giyindiğimiz kadar başkalarına da kendimizi beğendirmek için giyinmiyor muyuz?
Niye o kadar çok para harcıyoruz giyime? (Ayrıca bu da üzerinde durulması gereken bir konu.) Güzel olmak, beğenilmek için. O zaman vücudumuza, yaşımıza uygun giyinmemiz lazım.
PROGRAMIN AMACI NE?
Türk kadınları olarak, genelde kısa boyluyuz, bacak mesafemiz kısa ve kalın basenliyiz. Evet, Jennifer Lopez'in de bacakları kalın, kocaman bir poposu var ama vücudunda gram yağ yok, sarkma yok, fazlalık yok. Dolayısıyla ona poposunu ortaya çıkaran kıyafetler çok yakışıyor.
Tabii ki isteyen istediği gibi giyinir. Buna kimsenin itirazı olmaz. Ama o zaman da lütfen, "Bana her şey yakışır" diyerek ekrana çıkmasınlar. Hele hele kendilerini "Dünyanın en güzel kadını" olduğuna inanan ve bunu aynaya onaylatan kraliçe yerine koymasınlar.
Giyinmenin kuralları konusunda tavsiyeler vermek isteyen Cengiz Abazoğlu'ndan ricam ise, danışmanı olduğu programın konseptine de karışması ve format adına kadınların birbirlerini çirkin bir şekilde eleştirmelerine karşı çıkması. Şık olmak, sadece giyimle olmaz, başkalarına saygılı olmayı da gerektirir. Biz gençlere, "Yeter ki şık olun ama gerisine karşımayız, hatta kötü kalpli insanlar olmanızda yarar var" mesajı mı vermek istiyoruz?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.