Seda Kaya Güler

Dedikodu sevmem mi dediniz?

Geçen haftanın en çok konuşulan konusu milli voleybolcunun biten evliliğiymiş. Anayasa tartışması, çekilme süreci, Türk kelimesinin başına geleceklerden çok milli voleybolcumuzun boşanması konuşuluyorsa zirve toplantılarında, sosyal medyada en çok bu haber tıklanıyorsa, bundan nasıl bir sonuç çıkaracağız?
Tabii bunda bu haberin sürmanşete girmesindeki haber değerini de tartışabiliriz. Boşuna "dedikoduyu sevmem" demeyin. Evdeki kadın da, iş dünyasının zirvesindeki isimler de, siyasetçiler ve kahvedeki adam da memleket meselesinden çok bu konulardan konuşmayı seviyorsa haber yapılabilir.
Ya da koskoca gazete bunu birinci sayfasından haber yapıyorsa, hem de o gazete "aile içi şiddete son" bayraktarlığı yapan bir gazete olmasına rağmen, bir kadının medeni durumunu herkesin bilmesini istiyorsa, millet de bu haberi konuşur elbette.
MUTLU EVLİLİK YOK MU?
Bir çiftin boşanması niye merak edilir? Kendimize yandaş aradığımız için olabilir mi? Belki biz de boşanmak istiyoruzdur ama çevrenin tepkisinden çekiniyoruzdur. Veya boşandığımız için kendimizi kötü hissediyoruzdur, başkalarının da boşandığını duyunca rahatlar, evliliği yürütemeyen çiftlerin sayısını artmasından gizli bir mutluluk duyarız.
Boşanma haberi herkesin ilgisi bu kadar çok çekiyorsa, evlilik ve mutluluk anlayışımızı da yeniden sorgulamak gerekir belki de. Tek yastıkta kocamanın tarihe karıştığını anlamak zorundayız. Mutlu evlilikler yok. Aslında hiçbir zaman olmadı. Yıllardır varmış gibi yapıldı. Kadınlar da erkekler de mutsuz oldukları halde, başka seçenekleri olmadığını düşündükleri için evliliklerini devam ettirdi.

GERÇEK DUYGULAR

Çok mutlu bir yaşam sürdürdüklerini düşündüğümüz çiftlerden gerçek duygularını anlatmalarını istesek, isimlerinin gizli kalacağını ve kimsenin bunu bilmeyeceğini garanti ederek, ne anlatırlardı acaba?
Bir arkadaşımın anne ve babası, yıllar sonra kızlarına, birbirlerine hiç katlanamadıklarını ama sırf onun yüzünden boşanmadıklarını söylediler. Sırf o mutsuz olmasın diye. Esas bunu duyduktan sonra mutsuz oldu arkadaşım. "Keşke birbirlerinden nefret edip, mutsuz bir yaşam süreceklerine boşanıp yeni mutluluklara yelken açsalardı, ben onların mutluluğunu engelledim" diye kendini suçladı.
Günümüzde evlilikler kısa sürüyor. Çünkü yaşamdan beklentilerinin uyuşmadığını gören çiftler bir arada mutsuz olmaktansa, tek başına mutsuz olmayı tercih ediyorlar. Mutlu olacakları birini bulmayı umut etmeyi sürdürerek. Ama esas sorun bir ilişkiden, evlilikten, mutluluktan ne istediğimizi bilmek de.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.