Doktorunun yüzde 87 meme kanseri, yüzde 50 ise yumurtalık kanserine yakalanma riski bulunduğunu söylemesi üzerine ameliyat olarak iki memesini de aldırtmış Angelina Jolie.
Birçok kadın kanser olduktan sonra ameliyat olurken Angelina Jolie, kansere yakalanmadan önce, kanser olma riskini ortadan kaldırmak için ameliyat oluyor. Kendisi de, "Bu durumu kontrol altına almak ve riski yapabildiğim kadar aza indirmek için ameliyat oldum" diyor ameliyatını anlattığı gazete yazısında.
Annesi kanserden öldüğü için genetik risk faktörüne sahip Joile. Peki, ailesinde kanser olan herkes bu riske sahip mi?
Acıbadem Hastanesi doktorlarından Prof. Dr. Ertuğrul Gazioğlu, meme kanserinde genetik mirasın büyük önem taşıdığını söylüyor. "Özellikle birinci derece yakınlarda meme kanseri olması çok risk artırıcı bir durum. Ailesinde meme kanserli akrabaları olan kadınların diğer kadınlara göre daha erken yaşlardan başlayarak ve daha sık aralıklarla meme kontrollerine gitmeleri gerekir" diyen Gazioğlu, bu konuda yapılan bir hataya da dikkat çekiyor:
GENETİK RİSK FAKTÖRÜ
"Hastalara ailelerinde daha önce meme kanserine rastlanıp rastlanmadığını soruyoruz. Ancak birçok hasta sadece ailenin kadın üyelerini hesaba katıyor. Hatta bazıları sırf anne tarafı akrabalarını gözden geçiriyor. Halbuki meme kanserinin genetik riskini ailenin anne ve baba tarafı eşit oranda artırıyor. Yani hastanın halasında meme kanseri olmasıyla teyzesinde olması aynı değerdedir."
Dolayısıyla ailesinde 2 memesinde birden meme kanserine yakalanmış birinci derecede akrabaları olanlar meme kanseri için genetik risk altında kabul ediliyor.
Bu tür hastalar için kullanılan BRCA1 ve BRCA2 adı verilen meme kanseri genetik testleri öneriliyor. Bu testlerin biri ya da ikisinin pozitif çıkması bu hastaların hayatlarının bir döneminde yüzde 85'lere varan oranlarda meme kanserine yakalanacaklarına işaret ediyor.
GENETİK TESTİN ÖNEMİ
Dr. Ertuğrul Gazioğlu, bu testin her kadına değil, risk taşıyan kişilere yapıldığı belirterek, "Bu test pozitif çıkarsa seçeneklerden bir tanesi iki meme dokusunun da daha kanser çıkmadan alınıp yerine protez konulması. Bir diğer yöntem ise koruyucu ilaçlar verilmesi ve hastanın yakından izlemesi. Bunlar yerine getirilmeyecekse testin yapılmasının bir anlamı olmayacak. Özetle, hastanın bu testleri yaptırmadan önce psikolojik olarak olası sonuçlarına ve gereğini yapmaya hazır olması gerekir" diyor.
İşte Angelina Jolie'nin yaptığı da bu. Testi uygulayıp, kanser olma olasılığını öğrendiği için ameliyat olarak memelerini aldırtıyor. Böylece kanser olma riskini yüzde 87'ten yüzde 5'e indirmiş oluyor. Kanser olan annesini 56 yaşında kaybeden Jolie yazısında, "Çocuklarıma bu hastalığın beni onlardan ayırmayacağına dair söz vermem gerekiyordu, fakat gerçek olan benim de 'hatalı' gen olarak bilinen, meme ve yumurtalık kanserine neden olan BRCA1 genini taşıyor olmamdı" diyor.
Eğer sizin de hem babanızın hem de annenizin ailesinde meme kanseri vakası varsa, şimdiden bir doktora başvurmanızda yarar var.