Seda Kaya Güler

Bağışlamak ya da borcu silmek

Sakin şehir Seferihisar'da düzenlenen Edebiyat Günleri devam ediyor. Yazar, şair, gazeteci dostlar orada. Benim de aklım orada.
Öyle bir süreçten geçiyoruz ki, sakinliği, sükuneti özler olduk. Yavaşlamaya, sakinleşmeye ihtiyacımız var. Çatışmak yerine uzlaşmak zorundayız, nefret etmek yerine bağışlamalıyız. "Bir suçtan ötürü, bir kişiyi, bir toplumu, bir ulusu bağışlamanın birçok yolu ve oranı vardır. Önemli olan 'nihai' bağışlayıcılığın teslimiyet olmadığını unutmamaktır" der Clarissa P. Estes.
Gücenmeyi içinde taşımayı bırakmanın bilinçli bir karar olduğunu, bir borcu bağışlamayı ve misilleme yapma kararından vazgeçmeyi içerdiğini söyler.
Bunun da birçok yolu var. Estes'e göre, bazıları örtülü affı seçer. Böylece bir kişiyi o anda veya sonsuza kadar bir zararı ödemekten kurtarmış olurlar. Bazıları da yaşananların geçmişte kaldığını düşünerek borçtan vazgeçer. Bu kadar ödeşme yeterlidir, diye düşünür ve unutmayı tercih eder.
AFFETMENİN YOLLARI
Başka bir af türü de herhangi bir duygusal ya da başka türden bir tazminat ödettirmeden kişiyi serbest bırakmaktır. Bir başka yol da hatta yazara göre bağışlamanın en esaslı biçimlerinden biridir bu; suçlanan kişiye şu ya da bu şekilde merhamet göstererek destek olmaktır. Çünkü bağışlamak, bütün vazgeçme, kaçınma ve unutmaların toplamıdır.
Estes, bağışlamanın derin bir biçiminin de, ötekini dışlamayı bırakmak olduğunu söylüyor. Böylece burnu büyük olmaktan, görmezden gelmekten ya da soğuk bir şekilde davranmaktan vazgeçmiş oluruz.
Başka tespitleri de var yazarın. Bağışlamanın bir yaratma eylemi olduğunu söylemek gibi. "Bunu yapmak için zamanla değerini kanıtlamış birçok yoldan birini seçebilirsiniz. Şimdilik bağışlayabilirsiniz, o zamana kadar bağışlayabilirsiniz, gelecek sefere kadar bağışlayabilirsiniz, bağışlayıp başka şans vermeyebilirsiniz."

ÖZGÜR OLMAK

Peki, insan bağışlayıp bağışlamadığını nasıl bilir? Olay karşısında öfke duymak yerinde kederleniyorsanız, o kişiye/ kişilere kızmak yerine onun veya onlar için üzülmek eğilimindeyseniz bağışlamaya aşlamışsınız emektir. Gerisini şöyle anlatıyor, "Kurtlarla Koşan Kadınlar" adlı kitabında: "Tüm yaşananlara ilişkin herhangi bir şey anımsamama eğiliminde olursunuz. İşin başında kırgınlığa yol açan ıstırabı anlarsınız. Ortamın dışında kalmayı yeğlersiniz. Bir şey beklemezsiniz, bir şey istemezsiniz. Bileğinize dolanıp sizi oradan oraya sürükleyen bir kement yoktur. Gitmekte özgürsünüzdür. Hikayeniz, 'Bundan böyle hep mutlu yaşadılar' ile sonlanmasa da o günden itibaren sizi illaki bekleyen taptaze 'Bir varmış bir yokmuş' duygusuna kapılırsınız."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.