Gelinler hep gülsün
KAYIP YAŞAMLAR
Hep çelişkiler, hep ikilemler, hep dayatmalar. Sonuç: kayıp yaşamlar. Geçenlerde üç-beş kişi kendi çevremiz ve ailemizdeki evlilikleri konuşuyorduk. Kalabalık ailelerimiz var. Akrabalar, kuzenler ve yeğenler, onların çocukları ama genellikle düğünlerde ve cenazelerde bir araya gelebiliyoruz. O günlerde konuştukça bazı gerçekler de su yüzüne çıkıyor. Kayıp yaşamlar da. Aslına bakarsanız pek çok kişinin yaşamı kayıp Türkiye'de. İstemedikleri evlilikler yapan o kadar çok çift var ki. Hep ailelerinin baskısıyla evlenmişler. Sadece kadınlar değil, erkekler de. Askerden mi geldi, hemen evlendirmenin telaşına düşülüyor. Velev ki birine aşık olur, ailenin onaylamadığı birine mesela. En iyisi bir an önce başını bağlamak diye düşünülür. Hemen söz geçirileceğine ve yönlendirileceğine inanılan bir kız bulunur ve gençlerin birbirleriyle uyum sağlayacaklarına bakılmadan evlendirilir. Şansları yaver giderse ten ve kafa uyumları birbirine uyar ve mutlu olurlar. Bizler de, "Bak işte, nikahta keramet var! Birbirlerini tanımıyorlardı ama kaderlerine razı oldular, zorluklara katlandılar, sabrettiler ve mutlu oldular" demek düşer. Ama ya mutlu olmayanlar?
MUTLU GELİN VE DAMAT
Geçen akşam bir düğündeydim. Gelin ve damat çok mutluydu. Hele gelin! Bütün gece pistten inmediler. Hep dans ettiler, hep oynadılar. Gelin salona girerken bile müziğin ritmine uyarak dans etti. Yüzünde güller açıyordu. Damadın da öyle. Birbirlerine sevgi ile bakıyorlardı ve öylesine mutluydular ki. Bu mutluluklarını da kimselerden saklamadan herkese gösterdiler. İçlerinden geldiği gibi hareket ettiler. "Annen-babam ne der, el alem nasıl karşılar, hakkımızda ne söylerler?" gibi düşüncelere kapılmadan veya bu türden şeyleri önemsemeden gönüllerince eğlendiler. Onlar öyle mutlu olunca bizler de mutlu olduk. Onların mutluluğuna ortak olduk ve bizler de bu mutluluğa katkıda bulunduk. "Cık cık, gelin dediğin ağır olur" demeden, "Ne güzel eğlendiler?" diyerek bizler de eşlik ettik onlara. Dans ettik, oynadık, göbek attık, halay çektik. Mutlu bir gece geçirdik kısacası. Burnumuzun dibindeki savaştan, yaşanan insanlık dramından, kadınlar ve çocuklar üzerine oynanan oyunlardan, kısacası memleket meselelerinden bir nebze uzaklaşıp eğlendik.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.