Fiyaskonun bir bedeli olmalı

"Vatan, millet, Sakarya" edebiyatından vazgeçerek şapkamızı önümüze koymalı, 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'nın bizim için son derece kötü, hayal kırıklığı yaratan tablolarla geçtiğini kabul etmeliyiz. Çöküşü, "Katılmak önemliydi, derece yapamasak da olur" gibi sudan bahaneler kurtarmaz.
Gençlik ve Spor Bakanlığı sporcularımızın başarısı için hiçbir fedakarlıktan kaçınılmadı.
Uzun süreli kamplar, sunulan imkanlarının karşılığı bu olamazdı, olmamalı da. Örneğin atletimiz Halil Akkaş Kenya'ya 300 gün süreli kampa gönderildi, 3000 metre engellide 23.olabildi. Genel performans, tam bir fiyaskodur.
Devşirme modası tutmadı
Büyük imkanlar sağlanıp yarıştırılan "Devşirme" sporcuların durumu içler acısı. Atletizmde Etyopya asıllı Ali Kaya 10 bin metrede döküldü, tur yiyeceğini anlayıp yarışı yarıda terketti. Yine Kenya asıllı Tarık Langat Akdağ da 3000 metre engellide engele takılarak düştü, "Pes" etti, çekildi.
Maratonda Etyopya asıllı Sultan Haydar'ın 111.sırayı alabilmesi rezalet. Ukrayna asıllı Şeref Osmanoğlu üç adım atlamada üç hakkında faul yaparak elendi. G.Afrika asıllı Karin Melis Mey, uzun atlamada elemeleri geçemedi. 1500'de Kenya asıllı İlham Tanu Özbilen 3.49 ile ön gruptan 50 metre fark yedi. Masa tenisinde Çin asıllı Melek Hu ile Ali Kaya daha ilk maçlarında elendi.
Kürek Kano'da madalya umudumuz Letonya asıllı Lasma Liepa sonuncu oldu. Judoda Gürcü asıllı Güven Bekir Özlü de ilk turda havlu attı.
Yüzmede 200 metre kurbağalamada derecesi 2.19.64'ü, ya da 2 saniye daha kötüsünü yüzse altın alacak olan Kırım asıllı Viktoria Zeynep Güneş 2.23.49 gibi berbat bir dereceyle elendi.
Yolunu şaşıran da oldu
Bisiklet yol yarışında iki sporcumuz Ahmet Örken ve Onur Balkan'ın yollarını şaşırıp taşlı yola sapmaları ve kaza geçirmeleri tam bir komediydi.
Cimnastikte umut bağladığımız Ferhat Arıcan'ın denge yarışmasında düşerek 41. olabilmesi de inanılacak gibi değildi. Binicilikte Ömer Karaevli şanssız değil, bariyer engelini yıkacak derecede başarısızdı. 12 ceza puanı alarak 40 yarışmacı arasına girememesi, "Rio'ya nasıl gönderilmiş ?" sorusunu gündeme getirdi.
Gazoz ve Tutya'lar gerek
2016 Rio, 17 yaşındaki iki gencimizin başarısıyla gururlandırdı. Liseli Mete Gazoz, okçulukta harika atışlarla tur atladı, dünyaca ünlü rakiplerle boy ölçüştü. İsmi Karadeniz dağçiçeği anlamına gelen Tutya Yılmaz da cimnastik paralelde mükemmel yarıştı. Devşirmelere verdiğimiz, vereceğimiz paralarla yeni Mete'ler, Tutya'lar yetiştirmeliyiz.
Komşumuz Yunanistan bize örnek olmalı.
Devşirme yarıştırmıyor, altın madalyalar topluyor.