Eski hamam eski tas
Koca sezonu boşa geçirten Pereira'dan sonra Advocaat'ın takımın başına gelişini. "Geç kalınsa da operasyon başarılı" diye değerlendirmiş, Portekizlinin takıntılı olduğu adamları Hollandalı'nın kazanacağı umudunu ortaya atmıştık. Hele, Avrupa Ligindeki Grasshoppers maçında Aatıf ile Miroslav Stoch'u değerlendirmesi ve bu ikilinin attığı gollerle tur vizesi alınmasını Advocaat'ın artısı olarak nitelendirmiştik. Ama dün Başakşehir maçına öyle bir 11'le çıktı ki, hüner saydığımız özelliklerini silip attı.
Aatıf da yoktu ilk 11'de, Stoch da. Hele dünkü maç Slovak futbolcunun tam randıman vereceği bir karşılaşmaydı. Çünkü daha maçın başlarında yediği golle 1-0 yenik duruma düşen F.Bahçe oyunu rakip sahaya yıktı ama tam anlamıyla balsız arı. Ozan Tufan top atamıyor, Mehmet Topal da öyle. Salih Uçan etkisiz, Emenike tek santrfor olarak fizik gücü yüksek Yalçın Ayhan'ın önünde sanki dalgakırana çarpar gibi eridi gitti. Nijeryalı'nın, Advocaat'a, "Ben kanatta oynamak istemiyorum.
Beni forvet oynat" demesi ve Advocaat'ın da istediğini yapması ayrı bir şaşırtıcı diyalog. F.Bahçe'nin sürekli yan pas yapması, degaj özürlü (yine iki topu rakibe atttı) kaleci Volkan'la oynaması Başakşehir'in ekmeğine yağ sürdü.
F.Bahçe'de oyunu organize edecek, yönlendirecek futbolcu sıkıntısı yine had safhadaydı.
10 numara yine boştu. İşin ilginç yanı F.Bahçe'nin eksikliğini hissettiği pozisyonda Başakşehir'in iki adamının bulunmasıydı. Emre Belözoğlu olsun, Marcio Mossoro olsun, Fener'de oynasalar büyük iş yaparlardı. Emre Belözoğlu keskin sirke küpüne zarar. Yine hiç gerek yokken kırmızı kart gördü, 36 dakika takımını 10 kişi bıraktı ama F.Bahçe bundan yararlanamadı. Robin Van Persie, Alper ve Salih Uçan'ın kaçırdığı goller saç-baş yoldurdu. F.Bahçe, başının derdi Başakşehir'i yine geçemedi. Advocaat'a zaman gerek ama F.Bahçe'nin zaman kaybetmeye tahammülü yok.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.