Halil Fincan

MUTLU MUSUNUZ ŞİMDİ?

Aktörler farklı, film aynı...
Yönetmenler farklı, senaryo aynı... Aslında filmden çok dizi demeliyiz belki de. Bilmem kaçıncı sezonunu izlediğimiz ve bitmek bilmeyen bir konudan ibaret. Öfke, şiddet, tahrik, kavga, gerilim, tekme, tokat. Kime sorsan hep kendisi haklı. Peki ya futbol? O ise her zamanki gibi kıyıda köşede saklı. Ara ki bulasın. Hepsinin elinde bir defter. Hesap sorma derdinde.
Oynayanı, yedeği... Hocası, yöneticisi...
Taraftarı, futbolcu yakını...
Yenilince oynadığı kupayı küçümseyen, sosyal medyadan hiddetlenen, özür dilemeyi bilmeyen, gol de bile yüzü gülmeyen, Fair Play'in sözlük anlamını öğrenmeyen, tecrübenin yakınından geçmeyen bu futbol karakterlerinin tavırlarından da açıklamalarından da bıktık artık.

Siz doğru musunuz?

Hadi yazılanları okumuyor, söylenenleri dinlemiyor, uyarılara kulak asmıyorsunuz... Maç bittikten sonra kendinizi de mi izlemiyorsunuz?
Mutlu musunuz bu tablodan?
Hakem kötü de siz iyi misiniz? Hakem yanlış da siz doğru musunuz?
Hakem tecrübesiz de siz tecrübeli misiniz? Bakın Montaigne ne demiş öfke ile ilgili... "Hiçbir şey öfke kadar, insan düşüncesini sapıtamaz." Beğenmediniz mi? Voltaire'den bir örnek vereyim o halde..
"ÖfkeIi bir adamı susturmak istiyorsanız, önce siz susunuz" demiş o da. Bu da mı olmadı? O zaman bizden bir söz yazayım. "Öfke gelir göz kararır, öfke gider yüz kızarır." Hatırladınız mı sözü? Peki soruyorum.
Tüm bu yaşananlardan sonra yüzü kızaran var mı acep?

Peki ya ne için?

Bu kadar gerilimin ne için yaşandığının farkında mısınız? Bazen tur, bazen üç puan, bazen çıkmayan kart, bazen de çalmayan penaltı için. Video hakem sistemi gelince öfkenizi yenecek, yeni doğmuş çocuk misali fabrika ayarlarınıza dönecek misiniz?
Ezeli rekabetin anlamının ne olduğunu gerçekten fark edecek misiniz?
Fair-Play'in açılımı ile ilgili bir vikipedi tanımı vererek bitereyim yazıyı. Fair-Play: Sporda kurallara uymaktan da öte belli bir davranış tarzını sergileyen bir terim. Rakibe saygı ve ona fizyolojik ve psikolojik açıdan zarar vermeme özentisidir.
Rakip, bir düşman olarak değil, oyunun bir parçası olarak görülür ve yoğun mücadelede bile rakibin onuruna saygı duyulur. Fair-Play, oyunda hileye ve şiddete başvurmamak anlamına da gelmektedir." Tanımın izlediğimiz maç ile hiç bir alakası yok değil mi. O halde tekrarlıyorum. Şu olan bitenden mutlu musunuz şimdi?
(Aslında bu köşede kupa maçları yorumu yapmak adetim değil ancak futbolumuzun iki önemli kulübü arasında yaşanan şu görüntü sebebiyle yazma gereği hissettim.) İyi haftalar...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.