Dost, dostun ayıbını yüzüne söyler

Her ne kadar başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere bazı CHP'li belediyeler, kaleme aldığım yazılardan dolayı bizi kendisine düşman eylese de, asıl dostlarının bizler olduğunu unutmamaları gerekir. Çünkü gerçek dostu ayıbınızı yüzünüze karşı söyler. Bu sizi uyarmaya, kusurunuzu düzeltmenize yarar. Sizin yüzünüze gülüp, ayıbınızı arkanızdan, başkasına söyleyen kovuculuk etmiş olur. Dost olan bunu yapmaz. İnsan dostunu sevdiği ve onun her zaman iyiliğini istediği için yanlışlarını düzeltmesini ve eksiklerini tamamlamasını yüzüne karşı açıkça söyler. Dost olmayan ise kötü amaçlı olduğu için gizli gizli arkasından konuşur ve alay eder.
Facianın eşiğinden dönüldü
Yine biz dostluk görevimizi yerine getirelim ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT yetkililerini uyaralım. Cuma günü İzmir'de belediye otobüsü seyir halindeyken alev aldı, yolcular diri diri yanmaktan son anda kurtuldu. Fahrettin Altay - Halkapınar seferi yapan 12 numaralı belediye otobüsü, seyir halindeyken birden alev aldı. Yangını fark ederek yolcuları tahliye eden otobüs şoförü olası bir facianın yaşanmasının önüne geçti. Bu arada olayı fotoğraflayarak tarafıma ulaştıran değerli okuyucum Gökhan Özdemir'e teşekkür ederim
Peki, yangın neden çıkmış olabilir?
Bunu öğrenmek için ESHOT eski genel müdürlerinden Mehmet Erdül'ün görüşüne müracaat ettim. Bakın Sayın Erdül neler söyledi;
"Şunu söylemek lazım; hiçbir araç durduğu yerde alev almaz, yanmaz. Anlaşılıyor ki, hatlarını denetleyemeyen ESHOT artık araç bakımlarını yapmamakta da ve görevini yeterince yapmamaktadır. Elektrik donanımlarının kontrolleri yeterli yapılmamıştır. Bu aracın elektrik arızası nedeniyle yandığını düşünüyorum. Araçların bakımları zamanında yapılsa bu durum ortaya çıkmazdı. Geçenlerde molotof kokteyli atılarak yakılan araç olayında da yöneticilerin personeline sahip çıkmaması masa başından kalkarak hat denetimlerini yapmaması vardır. ESHOT atölyesi çok iyi donanıma ve deneyimli personele sahiptir. Bakımlarının eksikliği yedek parça alımlarındaki ihmalden kaynaklandığını sanıyorum. Malzeme desteği sağlanmazsa, atölye yeterli bakım hizmetini yerine getiremez. Miatlı malzemeler gününde değiştirilmezse benzer olaylar gelecekte daha sık yaşanacaktır düşüncesindeyim. Şoförlerin dernekleri vardır. Kaza ve arıza raporları tutarlar. Son 3 ayda meydana gelen kaza ve arızaların geçmiş ay ve yıllara göre karşılaştırması yapılırsa durumun vahim olduğu görülebilir."
Yazımıza başlarken ne demiştik, "Dost, dostun ayıbını yüzüne söyler". Şimdi Mehmet Erdül doğruları söylediği için İzmir Büyükşehir Belediyesi onu düşman mı belleyecek?
Güvenlik görevlisi kadına şiddete neden göz yumar?
Empati Sakatlar Derneği'nin Ramazan ayı dolasıyla gerçekleştirdiği "erzak" dağıtımı sonrasında yaşanan olaya göz yuman Engelliler Merkezi'nde görevli özel güvenlik personelini şiddetle protesto ediyorum.
Yaşanan olayı kısaca bahsedeyim. Zihinsel engelli çocuk annesi, erzak dağıtımının ardından bir erkeğin sözlü saldırısına maruz kalmış. Tam kadına fiziki saldırıya teşebbüs edeceği sırada araya diğer engelliler girmiş. Bu sırada Engelli Merkezi'ndeki özel güvenlik personelinden yardım istemiş ama yardım etmesi ne mümkün. "Bizim görevimiz değil, polisi arayın" diyen o özel güvenlikçi arkadaşa şunu sormak istiyorum, "bir kadın şiddet görürken" nasıl sessiz kalıyorsun?
Belediye size otopark görevlisi olarak mı dikti. Adı üstünde özel güvenliksiniz, sizin göreviniz oradaki engellilerin güvenliğini sağlamak değil midir?
Empati Sakatlar Derneği Başkanı Murat Pekdilber ve yakınları olaya müdahale etmeseydi ve o kadın dayak yeseydi o özel güvenlik görevlisi arkadaşın vicdanı rahat edecek miydi?