Kılıçdaroğlu o sözü söyledi mi?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Alman dergisine "Türkiye'ye gitmeyin çağrısında" bulundu mu, bulunmadı mı?
Tam Türk turizminin yükselişe geçtiği böyle bir dönemde bunun tartışılması bile ülke ekonomisine büyük zarar verir.
CHP Genel Merkezi, Alman dergisinde çıkan o haberi yalanlayan bir açıklama yapmış ama bana pek inandırıcı gelmedi.
Hükümeti karalamak için her türlü yolu mübah gören CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu demeci verdiğini düşünüyorum ama gelen tepkiler üzerine yalanlamak zorunda kalmıştır sanırım.
Biliyorsunuz bir süre önce Forbes dergisinde, "Türkiye'ye seyahat edecek kadınların tehlikede olduğu" iddia edilen bir makale yayınlanmıştı.
Yani Türkiye huzura kavuştukça bunu çekemeyen çevrelerin, ellerine geçen fırsatı değerlendirdiği bir gerçek.
Böylesi haber ve makaleler uluslararası kamuoyunu yanıltan art niyetli bir tutumdur diye düşünüyorum.

Yeni Bakan'dan beklentiler

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un Kültür ve Turizm Bakanlığı'na getirilmesi, zor bir dönemden geçen ve sorunlarına acil çözüm bekleyen turizmcilerin umutlu bir bekleyiş dönemine girmesini sağladı.
Bence de Türk turizmi Numan Bey ile birlikte eski parlak dönemlerine girecektir.
Ama öncelikle Avrupa pazarında tüketicinin kafasında bazı çevrelerce oluşturulan o kötü imajın silinmesi gerekir. Türkiye'ye ilişkin imaj ve güvenlik algısının değiştirilmesine yönelik çalışmalar ve daha çok tanıtım etkinliklerinin bir an önce yapılması gerekir.
Bu arada Numan Bey'den Foçalıların da büyük bir beklentisi olduğunun altını çizmek isterim. Numan Bey'in, yıllardır çözülemeyen, ülke ve İzmir turizmine büyük katkı sağlayacak olan Eski Foça'daki Türkiye'nin ilk tatil köyü olan Fransız Tatil Köyü olayına bir el atması gerekir.

Foçalıların sesini duyun

Geçtiğimiz günlerde "Son yıllarda popülaritesi artan mavi bayraklı plajları, koylarının güzelliğiyle ünü günden güne artan Foça'da hareketlilik artarak devam ediyor"şeklinde bir haber okudum.
Haberin gerçeği yansıtıp yansıtmadığını merak ettim ama haberin detaylarını okuyunca açıklama yapan ismin Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ'ın kardeşi Erhan Demirağ olduğunu görünce içime bir şüphe düştü.
Ardından bir okuyucumun, Eski Foça seyahati sonrası, yaşlı minibüs şoförüyle yaptığı konuşmayı içeren bir maili okuyunca şüphelenmekte haklı olduğumu anladım. Mailde şunlar yazıyordu:
"Foçamız güzellik yarışmalarının yapıldığı, Türkiye'nin ünlü simalarının, değerli sanatçılarının sürekli geldiği bir yerken şimdi kapımızı çalan yok. Ege'nin en şirin sahil kasabalarından ve Türkiye'nin en temiz sahil şeridinden biri olmasına rağmen yerli ve yabancı turist göremez olduk.
Bunda, Foça yolunun elverişsizliği, turisti çekebilecek mekanların neredeyse hiç olmayışı, plajların iyi değerlendirilmeyişi de büyük etken. Foçamız tanıtılamıyor ve gelişmiyor. Sokaklara, mekanlara, plajlara bakacak olursanız birkaç gün içinde çoğu simaya aşina olursunuz çünkü gördüğünüz kişiler ya buranın yerlisi ya da yazlıkçıları. Bu yüzden ekonomik olarak da hak ettiği kadar kalkınamıyor Foça. Ben buralıyım, ömrüm burada geçti ama maalesef bir şeylerin iyi yönde değiştiğine pek şahit olmadım.
Artan tek şey gün içinde duyduğum salaların sayısı."

Halk tuvaletini nereye yapsın?

Okuyucum Foça Belediyesi Kum Burnu Plajı'na gittiğini ama gittiğine pişman olduğunu yazmış.
Pişmanlığının gerekçesini ise "Güvenlik, gölgelik, tuvalet, yok.
Tuvaletin olmadığı bir yerde halkın medeni ihtiyacını nerede giderdiğini düşünmek bile istemiyorum" şeklinde açıklamış.