DTP'yi kapatmak
Yaser Arafat ve Apo
Terörist başının hücresi 17 cm. küçüldü diye koparılan yaygaraya bakınca şaşırmamak mümkün değil. Türk ve Kürt halklarının onlarca yıllık barış umudu, bir cani tarih sahnesinden silinecek diye baltalanıyor. Hem de kim tarafından? Kürt halkının temsilcisi olduğunu iddia eden ve onu parlamentoda temsil eden DTP yapıyor bunu. Apo'nun hapishanedeki koşulları meğer milyonlarca insanın canından, huzurundan, refahından daha önemliymiş! 'Önderliğin koşulları iyileştirilsin' diyerek çoluk çocuğun arkasında askere taş yağdırıyorlar. DTP'liler aslında Apo'yu, Yaser Arafat ve Nelson Mandela gibi liderlerin dünya sahnesinde bulundukları yerde konumlandırmaya çalışıyorlar. Ama unuttukları bir şey var. Ne Mandela ne Arafat, uyuşturucu kaçakçılığı yapmadı. Çocuk, kadın, yaşlı demeden insanların üzerine kurşun yağdırmadı. İnsanlık suçu işlemedi. Yıllarca İsrail gizli servisi MOSSAD'ın takibinde yaşayan Arafat, yakın korumalarına " Eğer İsrail beni öldürecek kadar yaklaşırsa tetiği onlar değil, siz çekin" diyecek kadar cesur ve onurlu bir liderdi. Ya Apo? Kenya'da paketlendikten sonra uçakta gözlerini açtığındaki ilk sözü "Hizmete hazırım" olmuştu. Madem hizmete hazırdın, bir sözünle kendine ateşe atan binlerce masumun kanına niye girdin? Önderlik lafla olmuyor. Apo'nun İmralı da kitap okumak için vakti bol. Mandela ve Arafat'ın biyografilerini okuyarak işe başlayabilir. Çıkardığı özetleri de avukatları aracılığıyla DTP'lilere göndersin. Belki o zaman DTP yöneticileri toz konduramadıkları önderlerinin zaaflarına görebilirler...
Sakık İzmir'e yerleşecek
Bu hafta DTP ile başladık, öyle de bitirelim. "Faşist İzmir" polemiğinde en dikkat çekici açıklamalardan biri DTP'li Sırrı Sakık'tan geldi. Sakık'ın "Emekliliğimde İzmir'e yerleşmeyi düşünüyordum. Olaylardan sonra vazgeçtim" diye özetlenebilecek sözlerini okuyunca kendisini aradım. Bir köşe yazarı ile konuşmasında geçen bu diyaloğun yanlış anlaşıldığını söyledi. Yılın belli bir bölümünü İzmir'de geçiren ve kendisini "Yarı İzmirli" olarak gördüğünü söyleyen Sakık, DTP konvoyuna yapılan saldırının tüm kente mal edilmesini yanlış buluyor. Emeklilik planlarında da bir değişiklik yok. Üstelik "İzmir'de yaşamak benim için bir onurdur" diyecek kadar bu kenti seviyor. Açılımın bittiğini ilan eden bazı DTP'lilerin İzmir havası almasında fayda var. Çünkü bu kentin hamuru barış ve hoşgörü ile yoğrulmuş. Geleni kendine aşık ediyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.