CHP’de bütün nehirler ‘Deniz’e akıyor

CHP'nin renkli görüntülere sahne olan ilçe kongrelerinden sonra sıra il kongresine geldi. İzmir'le aynı gün Ankara'da da kongre var. CHP lideri Deniz Baykal 28 Şubat'ta Ankara'da olacak. 14 Şubat'ta yapılacak İstanbul Kongresi'ne de katılacak olan Baykal, İzmir'i unutmuş değil. Hatta kurultay öncesinde mesaisinin önemli bir bölümünü İzmir'e ayırdığını söylemek yanlış olmaz. Geçtiğimiz hafta Ankara'ya gelen Aziz Kocaoğlu, MYK üyeleri Mehmet Ali Susam ve Savcı Sayan, milletvekili Abdurrezzak Erten'den İzmir ile ilgili ayrı ayrı raporlar aldı. Şu aşamada Baykal'ın il başkanlığı için kimi işaret edeceği tam bir muamma. İlçe kongrelerinde ortaya çıkan delege yapısı ve partinin iç dinamiklerine bakıldığında ibre Rıfat Nalbantoğlu'nu gösteriyor. Ancak tam bir lider partisi olan CHP'de "Bütün nehirlerin denize aktığı" gerçeğini unutmamak lazım. Hafta sonunda CHP'nin İzmir siyasetine Ankara'dan yön veren isimleriyle, 28 Şubat'taki kongreyi konuştuk. İzmir'deki Önder Sav ekibinin beyni olarak gösterilen Abdurrezak Erten, delegenin iradesinin Nalbantoğlu'ndan yana olduğu görüşünde. Ancak Erten, "Bu partinin tek bir patronu var. O da Deniz Baykal" demeyi de ihmal etmiyor. MYK üyesi Mehmet Ali Susam ise, il kongresinin ardından yaşanan çekişmelerin bir kenara konulacağını ve örgütün tüm gücüyle genel seçime çalışacağını söylemekle yetiniyor. CHP'nin çok bilinmeyenli İzmir denkleminde son durum bu...
Kavgayı ayırdı kavgacı oldu!
TBMM'de geçtiğimiz hafta yaşanan büyük kavgadan objektiflere yansıyan fotoğraflarda, AK Parti İzmir Milletvekili Taha Aksoy'u görünce çok şaşırdım. Kendisini tanıyan herkes bilir, Taha Bey son derece sakin ve bir kavgada yer alacağını en son düşüneceğiniz vekillerden biridir. O görüntüleri gören yüzlerce tanıdığı da tıpkı benim gibi hemen telefona sarılıp "Hayrola Taha Bey sen kavga etmezdin. Ne oluyor?" diye sorma ihtiyacı duymuş. Aksoy gülerek, "Neden şaşırdınız. Benim kavga etmeye hakkım yok mu?" diyerek anlattı o gece yaşadıklarını. Amacı tekme tokat birbirine giren vekilleri ayırmakmış. Bunda da başarılı olmuş. AK Partili Meclis İdare Amiri Orhan Erdem'i o kargaşanın içinden çekip çıkarmış. Kimseye vurmadığı gibi, kimse de ona dokunmamış. "Birileri müdahale etmeseydi o kavga bitmezdi. Keşke hiç yaşanmasaydı" diyen Aksoy, bu olayın toplumun siyasete olan inancını sarsacak kadar tehlikeli olabileceğine dikkat çekiyor ve ekliyor: "Umarım herkes bu yaşananlardan gerekli dersleri çıkarır."